|
ABDEST
ALMAK Namaz kılmak için abdest almak şart olduğu gibi, Kur'ân-ı kerîmi tutmak, Kâ'beyi tavaf etmek, tilâvet secdesi yapmak, cenâze namazı kılmak için de abdest almak lâzımdır. Ayrıca her zaman abdestli bulunmak, yatağa abdestli girmek, abdestli yemek ve içmek çok sevâbdır. Abdestli iken ölenlere şehit sevabı verilir. Peygamber efendimiz buyurdular ki: (Abdestli olarak ölen, ölüm acısı çekmez. Çünkü abdest îmânlı olmanın alâmetidir. Namazın anahtarı, bedenin günâhlardan temizleyicisidir.) (Müslüman abdest alınca, günâhları kulağından, gözünden, elinden ve ayağından çıkar. Oturunca, mağfiret olunmuş olarak oturur.) (Amellerin en hayırlısı namazdır. Abdeste devam edenler, ancak mü'minlerdir. Mü'min gündüz abdestli olmalı, gece de abdestli yatmalıdır. Böyle yapınca, Allahü teâlânın korumasında olur. Abdestli iken yiyip, içenin karnındaki yemek ve su zikreder. Karnında kaldıkları müddetçe, onun için istiğfâr ederler.) Dinimizin her emri gibi, abdest almak da çok kolaydır. Allahü teâlâ insana yapamıyacağı, şeyleri zaten yüklemez. Abdestin farzı dörttür: 1- Yüzü, yıkamak. 2- İki kolu, dirsekler ile birlikte yıkamak. 3- Başın dörtte bir kısmını meshetmek, yâni yaş eli başa sürmek. 4- İki ayağı iki yandaki topuk kemikleri ile birlikte yıkamaktır. Abdesten istenilen faydayı, neticeyi alabilmek için şartlarına azâmi dikkat etmek gerekir. Abdestin dört farzını yerine getiren, yâni yüzünü, kollarını yıkayan, başını mesheden ve iki ayağını yıkayan abdest almış sayılır. Bu kadarı ile yapıldığında abdest geçerli olur. Fakat, daha çok sevap almak için, sünnetlerine, müstehaplarına da uyarak almalıdır. Bunun için, önce, Allah rızası için abdest almaya niyet edilir. Sonra, eller bileklere kadar üç defa yıkanır. Sonra sağ el ile ağıza üç kere su verilir. Sağ el ile buruna üç kere su verip, sol el ile sümkürülür. Buruna su verdikten sonra, avuçlara su alıp, alından çene altına, şakaklara kadar yüz yıkanır. Sonra, sol el ile, sağ kol dirseğe kadar üç defa yıkanır. Sağ ile sol kol (üç defa) dirseğe kadar (dirsek dâhil) yıkanır. Her iki kolu yıkadıktan sonra, eller tekrar ıslatılır ve o yaşlıkla baş meshedilir. Daha sonra, sağ ve sol elin şehâdet parmakları, iki kulağın deliklerine sokulur baş parmaklarla da kulakların arkasını mesheder. Ellerin dış yüzü ile enseyi mesheder. Boynu meshettikten sonra, sol elin küçük parmağı ile, sağ ayağın küçük parmağından başlıyarak, ayak parmaklarının arasını hilâllemek sûretiyle, topuklarla birlikte, sağ ayağı yıkar. Sol ayağı yıkarken, ayak parmaklarının arasını küçük parmağı ile bu sefer baş parmaktan başlıyarak ayak parmaklarının arasını hilâllemek sûretiyle topuğu ile birlikte yıkar. Abdest alırken, misvak kullanmak sünnet-i müekkededir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki, (Misvak kullanarak kılınan namaz, misvaksız kılınan namazdan yetmiş kat üstündür). Abdest alırken, her uzvu yıkarken okunacak duâları var ancak, abdest duâlarını bilmeyen, her uzvu yıkarken (Kelime-i şehâdet) okumalıdır. Peygamber efendimiz buyurdu ki; (Her kim abdest aldıktan sonra "İnnâ enzelnâhü" sûresini bir kere okursa, Hak teâlâ hazretleri, o kimseyi sıddîklardan yazar. İki kere okursa, şehîdlerden yazar. Üç kere okursa peygamberler ile haşrolur.) (Her kim abdest aldıktan sonra,
benim üzerime on kere salâtü selâm getirirse, Hak teâlâ hazretleri, o kişinin
hüznünü giderip mesrûr eder, duâsını kabûl eder.) Neler abdesti bozar Yedi şey, abdesti bozar: 1- Önden ve arkadan çıkan, yellenmek, idrar vb. şeyler abdesti bozar. 2- Ağızdan çıkan necis şeyler bozar: Bunlardan, istifra, katı kan, kan, safra, mi'deden gelen yemek, su, ağız dolusu olunca, abdesti bozarlar, az miktarları abdesti bozmaz. Bunların hepsi kaba necâsettir. Ağzın içi, abdestin bozulmasında, iç organ sayılır. Bunun için, dişten ve ağızdaki yaradan çıkıp ağızdan dışarı çıkmıyan kan abdesti bozmaz. Ağızdan dışarı çıkınca, tükrükten çoksa bozar. 3- Deriden çıkan şeyler bozar: Kan, cerâhat, sarı su, ağrılı çıkan renksiz su, abdesti bozar. Birşeyi ısırınca, o şey üzerinde kan görürse, bozulmaz. Misvâk, kürdan üzerinde kan görünce, ağzına bulaşmadı ise, bozulmaz. Ya'nî oraya parmağını koyunca, parmağında kan görürse bozulur. Ağrı olmadan, herhangi bir sebeple ağlamakla ve soğan, duman, gazlar te'sîri ile, göz yaşı akınca bozmaz. Az olup yayılmıyan, yatağında kalan derideki kan abdesti bozmaz. 4- Uyumak bozar: Yan veya sırt üstü yatarak veya dirseğine yâhut birşeye dayanıp uyumak bozar. Dayandığı şey çekilince düşmezse, bozulmaz. Namazda uyumak, dizleri dikip, başını dizlerine koyarak, diz çökerek, bağdaş kurarak, teverrük ederek uyursa, bozulmaz. Teverrük, kadınların namazda oturdukları gibi oturmaktır. Bir dizini dikip, diğer uyluğu üzerine oturup uyursa bozulur. 5- Bayılmak, aklî dengeyi kaybetmek bozar: Meselâ, sar'a tutmakla, her ne şekilde olursa olsun bayılmakla abdest bozulur. 6- Namazda kahkaha ile gülmek bozar: Ancak, namazda tebessüm, namazı da, abdesti de bozmaz. Yanındakiler işitirse, kahkaha denir. Kendi de işitmezse, tebessüm denir. Yalnız kendi işitirse, yalnız namazı bozar. 7- (Mübâşeret-i fâhişe) ya'nî çıplak olarak, sev'eteyni, sürtmekle, erkeğin de, kadının da abdesti bozulur. Saç, sakal, bıyık, tırnak kesmekle abdest bozulmaz. Kesilen yerleri yıkamak lâzım olmaz. Yara kabuğunun düşmesi ile de bozulmaz. Yıkamak yaraya zarar verirse, mesh edilir. Abdest aldığını bilip, sonra bozulduğunda şüphe ederse, abdesti var kabûl edilir. Abdesti bozulduğunu bilip, sonra abdest aldığında şüphe ederse, abdest alması lâzım olur. Abdest arasında, ba'zı yerini yıkadığında şüphe ederse, orasını yıkar. Abdest aldıktan sonra şüphe ederse, yıkamak lâzım değildir. Vedî, mezî çıkınca abdest bozulur. Önden, arkadan çıkarak abdesti bozanlar, hastalıkla çıkar, sızarsa ve yeniden abdest almakta, şiddetli soğuk, hastalık, ihtiyârlık gibi sebeplerle, harac, güçlük olursa, Mâlikî mezhebinde abdest bozulmaz. Böyle rahatsızlıklarda Hanefi mezhebinde olanlar, Mâlikiyi taklid edebilirler. Abdest aldıktan sonra az da olsa, idrar sızsa abdest bozulur. Bunun için erkekler helâdan çıkar çıkmaz abdest almamalıdır. Yaş durumuna göre, 5-10 dakika içinde bu sızma devam eder. Yürüyerek, öksürerek veya sol tarafa yatarak (İstibrâ) etmesi, ya'nî idrâr yolunda damlalar bırakmaması şarttır. (Kadınlar istibrâ yapmaz.) İdrâr damlası kalmadığına kanâ'at gelmeden abdest almamalıdır. İstibrâda güçlük çekenler, acele işi olanlar, arpa kadar pamuğu idrâr deliğine koymalıdır. Sızan idrârı pamuk emer. İçerde olduğu için hem abdest bozulmaz, hem de çamaşır kirlenmez. Yalnız pamuğun ucu dışarda kalmaması lâzımdır. Abdest alırken yapılması yasak olan şeyler Abdest alırken, yapılması yasak olanlar onikidir. Bunları yapmak haram veya mekrûhdur ki, şunlardır: 1- Halâda, kırda abdest bozarken, kıbleyi öne, arkaya getirmemelidir. 2 -Sağ el ile tahâretlenmemelidir. 3- Abdest organını, hudûdundan pek aşırı veya eksik olarak yıkamamalı ve üçden az veya çok yıkamamalıdır. 4 - Yüzü yıkarken, suyu yüze çarpmamalı, alın üstünden, aşağı doğru dökmelidir. 5 - Ağzı ve gözleri, sıkı kapamamalıdır. Dudağın görünen kısmında ve göz kapağında ıslanmadık, az bir yer kalırsa, abdest kabûl olmaz. 6 - Sağ el ile sümkürmemelidir. 7- Başı, kulakları veya enseden birini, her defasında eli ayrı ayrı ıslatarak, birden fazla mesh etmemelidir. Her defasında ıslatmadan tekrarlanabilir. Abdestin sağlık açısından önemi Gusül abdestinin, namaz abdestinin sağlığımız açısından faydaları çoktur. İbâdet maksadıyla yapılan her iki temizlik, beden sağlığımız için pek çok faydalar hâsıl etmektedir. Gerçi müslüman, ibâdetlerini fayda açısından ziyade Allahın emri olduğu için yapar. Fakat ba'zı faydalarını da bilmesi iyi olur. Bedenî faydalarının yanında, ruh sağlığı yönünden de faydası çoktur. Tıp otoritelerince, tesbit edilen sayısız faydalarından ba'zılarını şöyle sıralayabiliriz: 1- Günlük hayatımızda ellerimizin dokunmadığı yer, kapmadığı mikrop kalmıyor. İşte abdest alırken, el, yüz ve ayakları yıkamak, birçok hastalıktan en güzel bir korumadır. 2- Solunum sistemimizin bekçiliğini yapan burnu yıkamakla, toz ve mikrop yığınlarının vücuda girmeleri önlenmiş olmaktadır. 3- Yüz yıkamakla cilt kuvvetlenir, baştaki ağırlığı ve yorgunluğu hafifletir. Devamlı abdest alanlar, ihtiyarlasalar bile yüzlerindeki güzelliklerinin gitmemesinin sebebi budur. 4- Cünüplüğe sebep olan hallerde büyük bir enerji harcanmakta, kalb ve dolaşım hızı artmakta, solunum hızlanmaktadır. Gusül ile vücut eski zindeliğini kazanmaktadır. 5- Vücûdumuzun normalde bir statik elektrik dengesi vardır. Vücut sağlığı bu elektriksel denge ile yakından ilgilidir. Gusül abdesti ile olumsuz elektrik gerilimini alarak, vücûdu topraklıyor ve yeniden normale döndürüyor. Teknik ilerledikçe, yapılan ibâdetlerin faydaları, hikmetleri daha iyi anlaşılmaktadır. | BAŞA DÖN | |