|
MEST
VE SARGI ÜZERİNE MESH Tabanı ile ayak üstü veya yalnız tabanı deri kaplanmış çorap üstüne mesh yapmak câizdir. Sert olup da yürürken aşağı düşmeyen çorap üzerine mesh etmek câizdir. Mestler, abdestsizliğin ayaklara geçmesine mâni olmaktadır. Ayaklar yıkandıktan sonra mestleri giymek ve bundan sonra abdest almak câizdir. Mesh, mestlerin üstüne yapılır. Mestlerin altına, ya’nî tabanına mesh yapılmaz. Sünnet üzere mesh etmek için, sağ elin yaş beş parmağı, sağ mest üzerine, sol elin parmakları da, sol mest üzerine, boylu boyunca yapıştırılıp, ayak parmakları üzerine gelen ucundan, bacağa doğru çekilir. El ayaları meste değdirilmez. Meshin üç el parmağı eninde ve boyunda olması farzdır. Mesh, elin dış tarafı ile câiz ise de, iç kısımları ile yapmak sünnettir. Mest üzerine mesh müddeti, mukîm olan için, yirmidört sâatdir. Misafir için, üç gün üç gece, ya’nî yetmişiki saattir. Bu müddet mesti giydiği zaman değil, mesti giydikten sonra, abdesti bozulduğu zaman başlar. Mestli kimse, abdesti bozulduktan sonra yirmidört saat geçmeden sefere çıksa, bu mestlere üç gün ve gece mesh edebilir. Misafir iken mukîm olsa, yirmi dört saat geçmiş ise, mestleri çıkarıp, ayaklarını yıkayarak abdest alır. Ayağın üç parmağı sığacak kadar yırtığı bulunan mest üzerine mesh etmek câiz değildir. Yırtık, bundan az ise, mesh câiz olur. Bir mestin birkaç yerinde, küçük yırtıklar var ise bunlar toplanınca, üç parmak kadar olursa, buna mesh etmek câiz olmaz. Bir mestte iki parmak, diğer mestte de iki veya bir parmak görünecek kadar yırtık varsa, bunlara mesh edilebilir. Mesh câiz olmayan yırtık, üç parmağın ucu değil, üç parmağın bütünü görünecek kadardır. Yara ve sargı üzerine mesh ve özür sâhibi Yaranın, çıbanın, derideki çatlak ve yarıkların üzerine veya içine konan merhem, pamuk, fitil, gaz bezi, flâster, sargı bağı gibi şeylerin çözülmesi, çıkarılması yaraya zarar verirse üzerine mesh edilir. Özür sâhibi olabilmek için, abdesti bozan şeyin devam üzere mevcut olması lâzımdır. Ya’nî, herhangi bir namaz vakti içinde, abdest alıp yalnız farzı kılacak kadar bir zaman abdestli kalamayan kimse, özür sâhibi olur. Özür sâhibinin özürü, sonraki her namaz vaktinde bir kere, biraz akarsa, özrü devam ediyor sayılır. Özür sâhibi olan, istediği zaman abdest alır. Alınan abdest ile istediği kadar farz ve nâfile kılar ve Kur’ân-ı kerîm okur. Namaz vakti çıkınca abdesti bozulmuş olur. Her namaz vakti girdikten sonra, yeni abdest alıp, bu vakit çıkıncaya kadar her ibâdeti yapar. | BAŞA DÖN | |