SEHV, TİLÂVET VE ŞÜKÜR SECDELERİ
Sehv, yanılma secdesi

Namaz kılan, namazda farz olan bir şeyi, bilerek veya unutarak terk ederse, namazı bozulur. Eğer bir vâcibi, unutarak terk ederse, namazı bozulmaz. Fakat sehv secdesi yapması lâzım olur. Eğer kasten terk ederse, namazı bozulmaz. Fakat noksan olur. Secde-i sehv vâcib olmaz. Yeniden kılması vâcib olur. Kılmazsa günahkâr olur. Eğer bir sünneti kasten terk ederse, günah olur. Fakat namazı bozulmaz. Unutarak terk ederse secde-i sehv gerekmez.

Namazda birkaç kere secde-i sehv îcâb etse bir kere yapmak yetişir. İmâmın yanılması, kendisine uyanların da secde-i sehv yapmalarını gerektirir. İmâma uyan yanılırsa, kendisi imâmdan ayrı secde-i sehv yapmaz.

Secde-i sehvi yapmak için, tehıyyat okunup, bir tarafa selâm verildikten sonra, iki secde yapıp oturulur ve (Tehıyyât), (Salli ve bârik), (Rabbenâ) duâları okunarak namaz tamamlanır. İki tarafa selâm verdikten sonra veya hiç selâm vermeden de secde-i sehv yapılabilir.

Namazda oniki şeyin değişmesi, az ve çok yapılması secde-i sehve sebep olur:

1- Oturması lâzım gelen yerde kalkmak.

2- Kalkması gereken yerde oturmak.

3- Sesli okuması îcâbeden yerde, yavaş okumak.

4- Yavaş okuması gereken yerde, sesli okumak.

5- Duâ okunacak yerde, Kur’ân-ı kerîmden okumak.

6- Kur’ân-ı kerîmden okunacak yerde duâ okumak. Meselâ, Fâtiha sûresi yerine Ettehıyyâtü duâsını okumak gibi. Burada Fâtiha terk edilmiş oluyor.

7- Namazı tamamlamadan selâm vermek.

8- İlk iki rek’atte, Fâtihadan sonra zamm-ı sûre okumamak.

9- Bayram namazı tekbîrlerini terk etmek.

10- Vitr namazında kunut duâsını terk etmek.

Tilâvet secdesi

Kur’ân-ı kerîmde ondört yerde, secde âyeti vardır. Bunlardan birini okuyanın veya işitenin, mânâsını anlamasa da, bir secde yapması vâcibdir. Secde âyetlerini yazan, heceleyen secde yapmaz.

Dağlardan, çöllerden ve başka yerlerden aksedip, geri gelen sadâyı işitenlerin ve kuştan işitenlerin secde etmesi vâcib olmaz. İnsan sesi olması lâzımdır. Radyodan işitilen sesin, insan sesi olmayıp, hâfızın sesine benzeyen, cansız âlet sesidir. Bunun için radyodan ve teypten okunan secde âyetlerini işitenin tilâvet secdesi yapması vâcib olmaz.

Tilâvet secdesi yapmak için abdestli olarak, kıbleye karşı ayakta durup, elleri kulaklara kaldırmadan “Allahü ekber” diyerek secdeye yatılır. Üç kere “Sübhâne rabbiyel a’lâ” denir. Sonra “Allahü ekber” deyip secdeden kalkınca secde-i tilâvet tamam olur. Önce niyet etmek lâzımdır. Niyetsiz kabûl olmaz.

Şükür secdesi

Tilâvet secdesi gibidir. Kendisine ni’met gelen veya bir dertten kurtulan kimsenin, Allahü teâlâ için (secde-i şükür) yapması müstehabdır. Secdede önce (Elhamdülillah) der. Sonra secde tesbihini okur. Namazdan sonra secde yapmak mekruhtur.

| BAŞA DÖN |