son devir Osmanlı âlimlerinden. Yüz yirmi
yedinciOsmanlı şeyhülislâmı olan Mustafa Sabri Efendi. 1869 senesinde Tokat’ta
doğdu. 1954’te Mısır’da vefât etti.
İlk tahsilini memleketinde yaptıktan sonra
Kayseri’ye gidip, Kayseri Medresesinde Divrikli Hacı Emin Efendiden ilim
öğrendi. Daha sonra İstanbul’a gelerek huzur dersleri mukarriri (pâdişâhın
huzûrunda bir konuyu etraflıca anlatan) Ahmed Âsım Efendiden de ilim öğrenip
icâzet (diploma) aldı.
1890 senesinde yapılan rüûs (dînî ilimlerde bir
derece) imtihanını kazanarak, yirmi iki yaşında Fâtih Câmiinde ders vermeye
başladı. Elliden fazla talebeye icâzet verdi. Beşiktaş Âsariye Câmii imâmlığı
da yapan Mustafa Sabri Efendi, dördüncü rütbeden Osmânî ve Mecidî ilim
nişanlarını aldı. 1900 yılında İkinci Abdülhamîd Hanın kitapçılığına getirildi,
bir adet altın liyâkat madalyası ve dördüncü rütbeden Osmânî nişanı verildi.
1908’de Tokat mebusu seçildi. Bu aradaFâtih Câmii müderrisliği görevini de
yürüttü.
İttihat ve Terakki Partisine karşı çıkıp, o zaman
yayınlanan Beyân-ül Hak dergisinde baş yazar olarak yazılar yazdı. İttihat ve
Terakki Partisine mensup olanların kendisini öldürme teşebbüsleri üzerine
Romanya’ya giderek bir müddet orada kaldı. Daha sonra İstanbul’a dönüp
Süleymâniye Medresesinde hadîs-i şerîf müderrisliği yaptı. 4 Mart 1919
târihinde şeyhülislâm oldu. Yedi ay süren bu vazîfesinden sonra görevden
alındı. 1920 de yeniden şeyhülislâm olup iki ay daha bu vazîfede kaldı. 1922
yılında İstanbul’dan Kahire’ye giderek orada yerleşti ve Ezher Üniversitesinde
müderrislik yaptı. Türkçe ve Arapça çeşitli eserler yazmıştır.
İlimde çok kuvvetli bir derecede olan Mustafa
Sabri Efendi, Mısır’da Ezher Medresesinde bulunduğu sırada verdiği derslerde
talebelere son derece faydalı oldu. Doğru yoldan ayrılarak kendi görüşüne göre
sapık bir yol tutan Abduh ve ona aldananlarla yaptığı ilmi münâzaralarda,
onların bozuk fikirlerini çürütürek sapıklıklarını ortaya koydu. Böylece birçok
kimsenin bunlara aldanmasını önledi. Ehl-i sünnet îtikâdına saldıranların
maskelerini indirdi. Mezhepsizlere karşı sağladığı başarıyı şöyle ifâde
etmiştir: “Benim bu başarım hakkı müdâfaa etmiş olmamdandır.”
Mustafa Sabri Efendi Mevkıf-ul Akli vel İlmi adlı
eserinde Abduh için şöyle demektedir: “Abduh’un tuttuğu bozuk yolun hülâsası
şudur: Ehl-i sünnet îtikâdı üzere tedrisât yapmasıyla tanınmış olan Ezher
Üniversitesini karıştırıp Ezherlilerin çoğunu adım adım dinsizlere
yaklaştırmış, ama dinsizleri bir adım bile dîne, yaklaştırmamıştır. Hocası
Cemâleddîn Efgânî vâsıtasıyla Ezher’e masonluğu sokan odur. Nitekim bir takım
yanlış işlerin revaç bulması husûsunda Kasım Emînî’yi teşvik eden de odur...”
Mes’eletü Tercemet-il-Kur’ân, Savm Risâlesi,
El-Kavl-ül Fasl gibi birçok eseri vardır.
|