"Çağdaş, Küreselleştirilen Medeniyet" kitabının yazarı Felsefe Profesörü Teoman Duralı, 8 sütun adlı internet sitesi için Murat Menteş'in sorularını cevapladı. Geçenlerde bir Alman bilim adamı Türklerin zeka düzeyinin düşük olduğunu iddia etmişti. Menteş, bu sözlerin hakaret kastı taşıyıp taşımadığını sorunca, Prof. Duralı şöyle cevap veriyor: - Hiç şüphesiz evet. Bunun yanında, medya da bir tür hakaret taşıyıcısı. Türklüğü yerin dibine batırma, maneviyatı bozma girişimlerinin bir uzantısı bu iddialar, manşetler. Aşağılık duygusuna kapılmış insanları bir hedefe yöneltmek, gütmek kolaydır. Hakaret ediyorlar ki, emir de verebilsinler, verdikleri emirler ciddiye alınsın. "Türklükten çık, aptallıktan kurtul" demeye getiriyorlar. Ama aslında Türklüğün arkasında İslam var. Yani "İslâm'ı terket aklın başına gelsin" diyorlar. Ele alınan konuyu son derece açık ve net ifadelerle herkesin anlayabileceği şekilde özetleyen ve çok önemli bulduğumuz röportajın birkaç sorusuna daha bakıyoruz. * ABD'de Cumhuriyetçi Parti milletvekili Tom Tancredo, "Gerekirse Kâbe'yi bombalarız" dedi. Amerika Kâbe'yi bombalarsa ne olur?.. Buda heykelleri bombalanmış, yazık olmuş. Kâbe tahrip olsa da kıblemiz değişmez. Biz Allah'a ibadet ediyoruz, Kâbe'ye tapmıyoruz ki. Londra'dan ve daha birçok Avrupa şehrinden kaçıyor Müslümanlar. Çünkü sokaklarda sözlü ve fiili saldırılara uğruyorlar. İş sözleşmeleri, kira kontratları, kredi kartları iptal ediliyor. Camiler yakılıyor... Londra'daki bombalı saldırıların doğrudan ya da dolaylı bir tuzak olduğunu düşünmeye yatkınım. Batı, terörü, kendi vahşetinin dayanağı haline getirmekte bu kadar hevesli olmasaydı, böyle bir şüphe taşımazdım ama şimdi içimde şüphe var. Blair'e, Bush'a birer sanık gözüyle bakmamız doğal. Müslümanlar büyük bir baskı altında tutuluyorlar. Çoğu Avrupa'dan ayrılmaya hazırlanıyor? Evet, çünkü medeniyetin beşiğinde, en ilkel, en vahşi kanunlar işlemeye başladı. Sokaklarda insan öldürüyorlar. Batılılar her konuda haklı görüyorlar kendilerini. Demokrasi ve hümanizm onlara öldürme yetkisi veriyor! Bu büyük çelişkinin sebebi ne olabilir? İslâm'ı, yok etme arzusundalar. Onlara göre İslâm, Batı medeniyetine meydan okumanın adı. Bugünkü medeniyetin temeli iktisattır, kazançtır, kârdır. Bu kârı azaltan, felsefi bakımdan anlamsızlığa mahkum eden veriler İslâm'da mevcut. Buna katlanamıyorlar. İslâm'ı hiçbir şekilde kabul edemiyorlar, öyle mi? Doğrusu, Batılı liderlerin, askerlerin, siyasetçilerin, papazların kabul edebileceği bir İslâm var. Onu da empoze ediyorlar zaten. Dinlerarası diyalogla, Müslümanların başına bomba yağdırılması ve İslâm'a hakaret bir arada yürütülüyor bu yüzden. Protestan'la Müslüman arasındaki benzerlikler öne çıkarılıyor. "Şu ilke aynı, bu görüş aynı" deniyor sonra da "İslâm'a ne gerek var" diyorlar. * Son zamanlarda okuduğum en güzel röportajlardan biriydi. Biliyorsunuz, insanlar en çok kendi düşüncelerini güzel bir şekilde ifade eden yazıları beğenir. Bu fakir de onlardan biri sayılır. Aksini düşünen ve hayvanın biri olarak görenler de yok değil ama onlara itibar etmiyoruz. Niye edelim ki! Güzel sorular ve güzel cevaplardan dolayı Murat Menteş ile Teoman Hoca'ya teşekkür borçluyuz. Röportajın tamamını görmek isteyenlerin, sonuna bir "com" ekleyip internet adresini tıklaması gerekecek. O imkândan mahrum olanlar içindi bizim bugünkü çabamız. |