ÇAMLICA Subaşı Camii'nde kadın erkek birlikte namaz kılan topluluğun öncüsü Ahmet Küre'nin eşi Hatice Küre, cuma namazlarına katılmıyor. Bu konuda eşinden bir baskı görmediğini söylüyor. Kocasının tarikatçı olduğunu da kabul etmiyor. "Mevlevilikle ilgili kitaplar okuyor" diyor. Ahmet Küre, Melami tarikatından oldukları iddialarına ise, "Öyle olsa ne olur. Asarlar mı beni?" karşılığını veriyor. (Bir Sabataist kitabında, ilk önce, “ Mevlevilere, Melamilere ve Bektaşilere hulul etttik, diye yazmıştı.) Hatice Küre, Türkiye'de kadının imamlık yapmasının mümkün olmadığını ileri sürüyor. Sözü dolaştırmadan söylemeyi seven Ahmet Küre, "Niye yapamaz" diye müdahale ediyor. "Türkiye'de din ve vicdan özgürlüğü var. Birilerinin çıkıp doğruları söylemesi gerekiyor, Kadın, vaaz da verir, namaz da kıldırır. Kıldırıyorlar da zaten benim evimde, biz ona müsaade ediyoruz. Karım Hatice bana namaz kıldırır" diyor. Kendisi gibi olmayanları yobazlıkla suçluyor Türkiye'nin yobazların elinde olduğunu ileri süren Küre, şunları söylüyor:"Toplumu birbirine düşürmek gibi bir amacımız yok. Bu yobazlardan Türkiye'yi ancak bizim gibi gidip ısrar edenler kurtarır. Bu işi sadece din adamları mı biliyor? Bizim söz söyleme hakkımız yok, öyle mi? Ortada bir yanlışlık, bir terslik varsa bu din adamlarının yanlış bilgilendirmelerinden kaynaklanıyor. Bana göstersinler kendisine din alimleri diyenler; Kuran-ı Kerim'de ağzı açık, başı açık demiyor. Onlar illa öyle diyorlar. Grubun Amerikalı üyesi cazcı Lloyd Chisholm Grupta bulunan, Aydan Chisholm'un Amerikalı Müslüman eşi Lloyd Chisholm ise 17 yıl önce Florida ve Orlando'da caz kulüplerinde çalışırken Müslüman cazcılarla tanışıp Kur'an okumaya başladığını söyledi. Eşiyle 12 yıl önce tanıştığını belirten Chisholm, "Dünyanın bir çok yerinde namaz kıldım. Sabahlara kadar caz müziği yapıyorduk. Geç saatlere kadar çalıştığım için evde de namaz kılıyordum" dedi.
Protestanlaştırma gayretkeşliği Dinlerarası diyalog, ılımlı İslám ve İslám’ın Protestanlaştırılması gibi söylemlerin bolca ifade edildiği bir ortamda yapılan haberlerde, Cüneyd Zapsu’nun eşi Beyza Zapsu’nun da yer alması manidar bulundu. Diyanetin görüşü benim görüşüm DEVLET Bakanı Mehmet Aydın, kadınların başı açık namaz kılması tartışmaları konusunda, "Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görüşü benim de görüşümdür" dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı önceki gün yaptığı açıklamada ibadetlerin kuralları dışında alternatif üretmenin dinen doğru ve kabul edilemez olduğu yönünde görüş bildirmişti.
İslami Kalvinistler Orta Anadolu'da Değişim Ve Muhafazakarlık Raporu Rapordu, bizzat Kayserililer, bu gelişmeyi Avrupa’nın Hıristiyan toplumlarında ekonomik gelişmeyi başlatan "Protestan ahlakının" bir benzerinin Türk Müslümanları arasında da yaşanmasına bağlanıyor. Bunda, Avrupa’da Calvin’in başlattığına benzer bir reform görüyorlar. "İslami Kalvinizmi", yani Protestanlarınkine benzer İslami "zihniyet reformunu" hazırlayan ana damarlar nedir? Rapor, bu konuda Türk sosyoloğu Hakan Yavuz’un görüşlerine yer veriyor. Yavuz, ilk ana damarın, Anadolu’daki "Sufilik" akımı olduğunu belirtiyor. Verdiği ikinci büyük kaynak ise laik bir Türk için son derece şaşırtıcı. Türk sosyoloğu, İslami reformu, Said-i Nursi’nin başlattığını iddia ediyor ve şunu vurguluyor: "Nur hareketini ve toplumsal etkisini doğru dürüst anlamadan, Türkiye’deki İslami kimlik hareketinin barışçıl ve kademeli ilerleme dinamiği anlaşılamaz." İki çarpıcı ama aynı zamanda spekülatif soru daha. Türkiye’deki "İslami Kalvinistlerin" sayısı kaçtır? Eğer bunu Türkiye’deki Nurcuların sayısıyla ölçeceksek, raporun verdiği rakam şu: "Nur hareketinin Türkiye’de tahmin edilen taraftarının sayısı 5-6 milyon." Şimdi gelelim yazının en kritik sorusuna. Türk ekonomisinin yeni motor zihniyetini oluşturan bu "Kalvinist Müslüman" veya "Protestan Müslüman" hareketinin fikri lideri kimdir? Gerek ekonomik alandaki yaygınlığı, gerek dünyada bıraktığı izler açısından bakarsanız, "Kalvinist Müslüman" hareketin lideri Fethullah Gülen’dir.
Namaz Hıristiyanlaştır, cami kiliseleşir İlahiyatçılar Türkiye'de İslam dini üzerinde operasyon yapıldığını; Anadolu topraklarında 1000 yıldan fazla yaşanan İslam'ın “Ilımlı İslam” haline getirilmek istendiğini savundular. Bunu, “küresel güçlerle Hıristiyan güçlerin planladığını” ifade eden ilahiyatçılar, “Protestan İslam, Kalvenist İslam ve Weber Sosyolojisine Göre İslam” kavramlarını da eleştirdiler. Camilerde, “kilise düzeni içinde” toplu namaz kılınmasını, ”Ilımlı İslam'ın günlük hayata yansıması” diye yorumlayan ilahiyatçılar, Berlin'de yayınlanan “İslami Kalvenistler” başlıklı bir raporu göstererek, bu raporda, “Kayseri'de İslam'ın Protestan şekliyle yaşandığının” iddia edildiğini söylediler. Karma namaza onay vermenin, “namazın Hıristiyanlaştırılması, caminin de kiliseleştirilmesini kabul etmek” anlamına geleceğini kaydettiler. 1500 yıldır ilk kez, karma namazın Türkiye'de görüldüğünü belirtilerek, “Karma namazın İslam'da yeri olmadığını” söylediler. |