Tarsus Uluslararası Protestan Kilisesi'nin Başpapazı olarak görev yaparken Müslüman olan ve şimdi misyonerlik faaliyetlerini deşifre eden araştırmalar yapan İlker Çınar, Üsküdar Subaşı Camii'nde kadınlı erkekli ve içindeki kadınların başı açık halde namaz kılan grubun, kamuoyundan gelen tepkileri hafifletmek için Atatürk'ü kullandıklarını ifade etti. Hıristiyan bir Evangelist misyoner olarak çalışırken her türlü misyonerlik faaliyetinin içinde yer almış olan İlker Çınar, bir grubun Üsküdar Subaşı Camisi'nde kadınlı erkekli namaz kılmasıyla başlayan İslâm'ı Protestanlaştırma çalışmasıyla ilgili gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu. Çınar, 'Nasıl ki dinler arası diyalog bir misyonerlik atraksiyonu ise Protestan İslâm da yine Evangelistler (yeni muhafazakarlar) tarafından çıkartılmış ve bu toplum içinde inanç dejenarasyonu meydana getirmek amaçlanmıştır. Kadınlı erkekli namazla da dejenerasyon amaçlanıyor. Bu, web siteleri hazırlanarak, altyapı oluşturularak ve birtakım cemaatlerle bağlantıya girilerek meydana getirilmiş bir oluşumdur. Evangelist olarak çalışırken bu, bizim icra alanımıza giriyordu' dedi. KÜRE'NİN AMACI İSLÂM'I PROTESTANLAŞTIRMAK Camide kadınlı erkekli Cuma namazı kıldıran grubun lideri Ahmet Küre'nin gerçek niyetini sakladığını ifade eden Çınar, şunları söyledi: 'Küre, yaptıkları eylem için 'Yobazlardan Türkiye'yi ancak bizim gibi ısrar edenler kurtarır. Birilerin çıkıp doğruları söylemesi gerekiyor. Kadın vaaz da verir, namaz da kıldırır' diyor. Biz, bu işi yaparken aynı yöntemi kullanıyorduk. Sürekli İslâm'ı karalıyorduk. Tıpkı Küre gibi İslâm'da yobazların olduğunu, bizim doğruları söylediğimizi söylerdik. Çünkü Protestanlaşmış İslâm'ı yerleştirmek için mevcut olan İslâm'ın bozulması, insanların ondan uzaklaştırılması gerekiyor.' Çınar, 'İslâm'ın Protestanlaştırılması belli bir cemaat tarafından yürütülüyor. Bu cemaat, kendisini Atatürkçü gibi gösterip hedef olmaktan çıkarmak istiyor. Aslında Atatürkçülüğe atıfta bulunarak İslâm içerisinde belli bir kitle oluşturmak ve bu kitle ile daha pasif, yozlaşmış, toplum içinde değerlerini kaybetmiş bir grubun oluşturulmasını istiyorlar' diye konuştu. 'Fransa'da Amerikalı Evangelistler tarafından kadınlı, erkekli namaz uygulaması başlattılar ve İslâm'ın getirdiği bazı esasları kırdılar' diyen Çınar, 'Bu eylemlerde, dikkat ederseniz Protestan İslâmlıktan Hıristiyan Protestanlığa geçişi bulursunuz. İslâm'ı yobazlık olarak gören, Müslümanları terörist olarak nitelendiren, İslâm'ın ılımlaştırılması için çalışmalar yapan sivil toplum örgütlerinin yanı sıra işadamları, sanayiciler de maalesef bu oluşumun içinde angaje olmuş durumdalar. Misyonerler tarafından kurulmuş işletmeler var. Zenginlere has, soylu, asil bir tabaka Protestanlaştırılmış. Çok ılımlı bir oluşum bu pramitin üstünden başlayıp halka doğru inecek' şeklinde konuştu. BAŞÖRTÜSÜNÜ BİR KENARA İTMEK İSTİYORLAR Grubun içinde başı açık olarak namaz kılanların bu eylemleri ile İslâm'da başörtüsünün olmadığı mesajını vermeye çalıştıklarını öne süren Çınar, şunları söyledi: 'Hz. İsa dahi vazederken başını örtmüştür. Yahudilikte olsun, Hıristiyanlıkta ve İslâm'da olsun başörtüsü vardı. Başörtüsünün bir kenara itilmesi bir modernleşme örneğidir, Protestanlaştırmaktır.' Amerika tarafından Türkiye'ye gönderilen misyonerlerin arasında CIA ajanlarının olduğuna dikkat çeken Çınar, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Neoconlar, yani muhafazakarlar, misyoner örgütleri finanse ederler. Kendi adamlarını misyoner olarak gönderirler. Aslında bunlar misyoner değil CIA ajanıdır. Benim ortak iş arkadaşım Amerikalı Tomas Tofilo Türkiye'de misyonerlik faaliyetlerinde bulunurken aynı zamanda CIA'ya çalışmıştır. Amerika'nın İncirlik'teki hava üssünde bizzat yasadışı illegal görüşmeler yapmıştı.' Namaza Üsküdar Amerikan Koleji mezunlarının katılmasına şaşırmadığını söyleyen Çınar, bu gibi kolejler için de çalışan birçok Amerikan misyonerin olduğunu kaydetti. Çınar, Tarsus Amerikan Koleji'nin MEB'in müfredatını yürütürken aynı zamanda bir vakfa dahil olduğundan dolayı Amerikalı öğretmenler çalıştırmak zorunda olduğunu ve çalışan kişilerin misyoner olarak hizmet ettiklerini söyledi. İlker Çınar, medyada bunları destekleyen satın alınmış büyük gazete ve yazarların olduğunu da sözlerine ekledi. Çınar, bu tür grupların üzerine gidilmemesi halinde angaje olmuş siyasetçilerden, angaje olmuş işadamları ve sivil toplum kuruluşlarından geçilemeyeceğini, Protestan İslâmlığın büyütüleceği uyarısında bulundu. |