İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mahmut Aydın, Avrupa'da camilerin ve Müslümanların sayısının giderek arttığını belirterek, bu durumun bazı çevreleri endişelendirdiğini ileri sürdü. ''Dinler arası diyalog'' konusunda araştırmaları bulunan Doç. Dr. Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gündemde yerini koruyan ve İslam alemini son derece rahatsız eden karikatür krizinin, planlı ve programlı olarak çıkarıldığını düşündüğünü ifade etti. Kutsal değerlere yapılan saldırıların hiçbir şekilde ifade özgürlüğü olarak kabul edilemeyeceğini belirten Doç. Dr. Aydın, yaşanan karikatür krizi ile ilgili ortaya birçok komplo teorisinin atılabileceğini söyledi. Doç. Dr. Aydın, karikatür krizinin bilinçli olarak Müslüman imajını terörist imajıyla özdeşleştirmek ve Müslümanlar için Avrupa'yı yaşanamaz hale getirmek amacıyla çıkarılmış olabileceğini ileri sürdü. Avrupa'da camilerin ve buna paralel olarak Müslümanların sayısının arttığına dikkat çeken Doç. Dr. Aydın, Avrupa kökenli olup da Müslüman olan vatandaşların sayısının da giderek arttığına işaret etti. Doç. Dr. Aydın, sadece Almanya'da Alman kökenli Müslümanların sayısının 100 bine ulaştığının ifade edildiğini belirtti. Avrupa'da kiliselere gidenlerin oranının ise giderek azaldığını iddia eden Doç. Dr. Aydın, şöyle dedi: ''Pazar günleri kiliseye gitme oranı bile yüzde 3-8 dolayında bulunuyor. İnsanlar kiliseye gitmedikçe kilise üyeliklerinden istifa ediyorlar. Kiliselerin maddi kazançları azalıyor. Kiliselerin maddi kazançları azalınca kiliselerin kapanma durumları ortaya çıkıyor.'' Müslümanları Avrupa'dan dışlamak için onların tepkisine yol açmak istendiğini savunan Doç. Dr. Aydın, karikatür krizinin bu düşüncenin bir ürünü olduğunu ileri sürdü ve buna karşı Müslümanların yaptığı her taşkın hareketin Müslümanlığa, İslam'a ve Avrupa'da yaşayan Müslümanlara zarar verdiğini söyledi. Yapılan eylemlerin ardından Avrupa ülkelerinde çıkarılacak antiterör yasaları ile Avrupa'nın Müslümanlar için yaşanılamayacak bir yer haline getirilmek istendiği görüşünü savunan Doç. Dr. Aydın, Avrupa'da yaşayan Müslümanların ya kısıtlı bir hayat sürmeleri, ya da bulundukları ülkeyi terk etmeleri gibi iki seçenekle karşı karşıya bırakılmak istendiğini iddia etti. -BOYKOT ÇAĞRISI- Karikatür krizine karşı şiddet içeren tepkilerin verilmesinin Müslümanlık kavramı ile bağdaşmadığını ve Kuran'a da uygun olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Aydın, bu tür tepkileri, ''krizi ortaya çıkaran çevrelerin beklediği tepkiler'' olarak yorumladı. Beklenen tepkilerin verilmesinin Müslüman imajına ciddi zarar verdiğini ve bu durumun başkalarının çıkarına geldiğini söyleyen Doç. Dr. Aydın, verilecek en güzel tepkinin, krize yol açan ülkelerin mallarının boykot edilmesi olacağını savundu. -DÜNYA BARIŞI- Müslüman ve Hıristiyan nüfusunun dünyadaki toplam nüfusun yarısını oluşturduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Aydın, şöyle devam eti: ''Bugün dünyanın neresine giderseniz gidin bir Müslüman veya Hıristiyan'la karşılaşırsınız. Dünyanın herhangi bir bölgesinde bu iki din mensubu arasında çıkacak bir çatışma, bütün dünyayı etkileyecektir. Yaşanabilir bir dünya istiyorsak bu iki din mensubunun birbirine katlanması, hoşgörü göstermesi ve birlikte yaşamaya alışması lazım. Biz din adamları olarak halkı sağduyuya çağırmalıyız. En iyisi ise aşırılığa hiçbir şekilde sebebiyet vermemektir.'' |