Kıyamete yakın, Hz. İsa’nın yeryüzüne ineceği, İslâmın ikinci kaynağı olan Peygamberimiz’in hadislerinde haber veriliyor. Zamanımız hariç, İslâm tarihinde Hz. İsa’nın âhir zamanda geleceğini inkara kalkışan bir alim topluluğu görülmüş değil. Bunu ancak şimdiki bazı sayınlar inkar ediyorlar. Bu da başka bir kıyamet alameti mi bilinmez. Hz. İsa’nın geleceğini bildiren hadisleri, hadis külliyatı içinde en ön safta olan şu hadis kitapları aktarıyor: Buhari, Müslim, Tirmizi, İbni Mace, Müsned-i Ahmed ibni Hanbel v.d. Bunlar, bütün İslâm alemince asırlardır üstünlükleri kabul edilen birinci eserlerdir. Bu eserler reddedilirse geriye hadis diye bir şey kalmaz. Bu durumda, bu meseleyi kabul etmeyenler, Peygamberimiz’in, “Benim ümmetim sapıklık üzerinde birleşmez” buyurduğu İslâm toplumuna bu hususta ayrı düşmüş olmazlar mı? Bu eserlerdeki hadisleri rivayet eden zatlar da ashabın en tanınmış simalarıdır: Ebu Hüreyre, Abdullah ibni Ömer, Abdullah bin Amr, Cabir bin Abdullah, İbni Mus’ud, Nafi bin Utbe, Amr bin Avf’dir. (r.anhüm ecmain) Hz. İsa’nın geleceğini Kur’an tefsirleri de yazıyor. İbni Kesir, Taberi, Kurtubi, Ruhul Beyan, Elmalı tefsiri ve eski Diyanet İşleri Başkanlarımızdan Ömer Nasuhi Bilmen’in tefsiri. İki en büyük İslâm itikad imamı İmam Hasenül Eş’ari ve İmam Muhammed Matüridi Hazretleri de aynı şeyi söylüyor. Amelde imamımız İmam-ı Azam (en büyük imam) da öyle. Hz. İsa meselesini inkar edenlerin bile ilmi derecesini kabul ettikleri İmam Suyuti de “Hz. İsa âhir zamanda gelecek” diyor. Ve nice alim… Zaten hiç inkara kıyam olmamış ki… Bir de “Hz. İsa’nın gelmesi diye bir şey yok” diyenlerin kimler olduğuna bakalım. a- Yaşar Nuri Öztürk: Tanıtmaya lüzum yok. Zaten gayet iyi tanıyorsunuz. b- Bayraktar Bayraklı: “Hz. Adem cennetten değil, dünyadaki yüksekçe bir yerden indi” diyen, “Allah’dan korkulmaz” diyen zat. c- Hüseyin Atay: “Oruç tutanlar, güneş doğana kadar sahur yemeği yiyebilirler” diyen, “Biz mezhepleri sildik” diyen ve “İmam-ı Azam benden daha büyük bir alim mi? diyen zat. d- Sayın Hayri Kırbaşoğlu da, “Hz. İsa’nın geleceğini İmam-ı Azam ve İmam Şafii de söylüyor” diyen Ali Bulaç’a “İmam-ı Azam yanlış söyleyemez mi” diyerek itiraz ediyor. Ona ne şüphe sayın hocam! Tabii yanlış söyleyebilir. Bir meselede ters düşüyorsanız, yanlış konuşan siz olacak değilsiniz ya, elbette İmam-ı Azam’dır… Değerli okuyucular! Ortada iki zat: Biri Hayri Kırbaşoğlu biri Ebu Hanife… Biri profesör, biri İmam-ı Azam…(En büyük imam) Biri Sayın diye anılıyor biri Hazret diye… Sayın olan, “Âhir zamanda Hz. İsa yeryüzüne inmeyecek” diyor. Hazret kelimesiyle anılan zat ise, “İnecek” diyor… Acaba ne yapmalı, hangisinin söylediğini kabul etmeli. Ben Hazret’in söylediğine inanıyorum. İsteyen Sayın’a inansın isteyen de Hazret’e… Değerli okuyucular! Alimlerimiz, Hz. İsa’nın ineceğine inanmak İslâma göre vacibtir demişler. İnanmayanlar da diyorlar ki, “Bu mesele haber-i ahad olan hadislere dayanır. Bu hadisler ne kadar sahih (doğru) olursa olsun inkar eden kafir olmaz…” Doğru ama inkara sebep ne! Haberi ahad ehemmiyetsiz mi!! Bayram namazı, kurban ve namazda Fatiha okumak, da haberi ahada dayanıyor. Siz namazda Fatiha okumuyor musunuz? Peygamberimiz’in etrafında toplanma gereği ortadayken, “Müslüman, Hıristiyan hepimiz Hz. İsa’nın etrafında toplanmalıyız” diyen Sayın Suat Yıldırım’ı müdafaa eden adaşım Sayın Ali Bulaç’a da bir çift sözüm var: Ehl-i sünnet inancına göre, Hz. İsa peygamber olarak değil, Peygamberimiz’in bir ümmeti olarak gelecektir. Siz hangi kaynak, bilgi, ne düşünce ve kasıtla, “Hz. İsa peygamber olarak gelecek” dediniz? Cevabınız nedir? Değerli okuyucular, Hz. İsa, Peygamberler Peygamberi Hz. Muhammed’e ümmet olmak şerefine ermek için dua etmiş, bu duası da kabul edilmiştir. Onun için, gelecek, (peygamber olarak değil) Peygamberimiz’in bir ümmeti olarak yaşayacak ve ibadet edecektir. (R.Beyan) |