Papa 16. Benediktus, Türkiye ziyaretinden sonra gerçek anlamda Papa olmuş. Sorumluluklarını anlamış, olgunlaşmış. Dini lider olarak, siyasi lider olarak, kendini yeniden keşfetmiş! Daha önce Ratzinger'miş. Radikal, keskin düşüncelere sahipmiş. Ancak Katolik dünyanın dini lideri olduktan sonra bir Papa gibi düşünmeye, Papa gibi davranmaya başlamış. Diyalog, barış mesajlarını öğrenmiş. Bu değişimin meyveleri ise, Türkiye'de olgunlaşmış. “Sultanahmet kıyamı”( Ne demekse!) , Türk bayrağı sallaması, Müslüman dünyanın hoşuna gidecek sözler sarfetmesi, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olan sert tutumunu yumuşattığına dair imalarda bulunduğu varsayımı, öylesine bir sevda yeşertti ki, sanki Papa yeniden doğdu. Sanki, sadece Papa değil Vatikan da kökten değişti. Yüzyılların sorunları buhar olup uçtu. Hristiyan Birliği için yapılan ziyaret, bir anda, Müslüman-Hristiyan Birliği'ne dönüştü. Hayal dünyasında yüzenler, gördükleri rüyadan ayılmak istemeyenler, ziyaretten Bizans imparatoru Manual II Paleologos'un “Hz. Muhammed'in gayri insani ve şeytanca olanın dışında yeni bir şey getirmediği” şeklindeki sözlerini unutuverdiler. Dahası bu sözleri Papa'ya kimin hatırlattığını düşünmediler. Dahası, bir ay önce, Papa Ratzinger'in danışma heyetine kimlerin isminin yazıldığını hatırlamadılar bile. Geçmişi bir tarafa bırakalım. Soğuk Savaş döneminde dünya genelindeki kıyımlarda Vatikan'ın ne tür roller üslendiğini bir tarafa bırakalım. Günümüze gelelim ve unutulanları ve hayal dünyasında yüzenlere küçük bir gerçeği hatırlatalım. Üç günlüğüne medeniyetler arası barış insanı ilan edilen Papa 16. Benediktus, kimlerden akıl alıyor sizce? Barış ve diyalog havarilerinden mi? Hayır, tam tersi… Medeniyetler çatışması projesinin, medeniyet için çatışma tezlerinin, İslam dünyasına karşı yürütülen yıkıcı küresel savaşın mimarlarından alıyor. Bunlardan biri herkesin günahlarıyla tanıdığı Henry Kissinger! Ratzinger ya da 16. Benedictus, 83 yaşındaki Kissinger'a danışmanlık teklif etti. Ve bu teklif kabul edildi. Neden acaba? İtalyan La Stampa gazetesinin 4 Kasım tarihli nüshasında yayınlanan ve Vatikan kaynaklarına dayandırılan habere göre Kissinger, siyaset, dış politika, İslam'la ilişkiler, Filistin-İsrail sorunu ve Irak konularında Papa'ya danışmanlık yapacak. Aynı kaynaklar, Ratzinger'in meşhur Regensburg konuşmasındaki Müslüman dünyayı çıldırtan alıntıyı Kissinger'in uyarılarının etkisinde kalarak yapmış olabileceğini iddia ediyor. Soğuk Savaş'ın kurt politikacısının, yükselen İslami tehdit konusunda uyarılarının o çirkin yakıştırmaya yol açmış olabileceğini belirtiyorlar. Bir önceki Papa da bir başka Soğuk Savaş dönemin mimarı olan Zbigniew Brzezinski'yi danışman olarak atamıştı. Çünkü ikisi de Polonyalıydı. Ratzinger Almanya, Bavyera'dan. Kissinger da Bavyera doğumlu. 2. Dünya savaşı öncesi Nazi soykırımından kurtulmak için kaçan Musevi bir ailenin çocuğu. Kissinger'ın günah defteri o kadar kabarık ki, hangi birini hatırlatabiliriz? Soğuk Savaş döneminde Latin Amerika'da, Güneydoğu Asya'da ve Ortadoğu'da yaşanan iç savaşlarda, kanlı katliamlarda, işgallerde hep onun imzası var. Sadece Endonezya'da bir milyon insanın ölümünden sorumlu olanlardan biri de o. Soğuk Savaş sonrası yeni dünya düzeni arayışlarında medeniyetler çatışması, özellikle de medeniyet içi çatışma, İslam dünyasının Balkanlaşması, Avrasya fay hattı gibi tezler hep Kissinger ve benzerlerinin ürünü. “Medeniyetler çatışması değil asıl medeniyet için çatışma yaşanacak. İslam kendi içinde çatışacak” tezi Kissinger'ın. Bugün bu tezin Irak'ta nasıl uygulandığını, Lübnan'da nasıl uygulandığını, bütün bu coğrafyanın nasıl kendi içinde çatışmalara sürüklendiğini görmemiz bir rastlantı sonucu mu? Dünya nüfusunun dengelenmesi için soykırım planları bile yapabilen bir insan Papa'ya ne tür tavsiyelerde bulunur sizce? Papa'nın danışmanlar heyetinde başka ilginç isimler de var. Mesela Bernard Lewis. Anglosakson faşizminin teoloğu, Medeniyetler çatışması tezinin öncü ismi, İngiliz istihbaratının akıl hocası ve George Bush yönetiminin pek tuttuğu bir isim. Sadece en son kehanetini hatırlatalım yeter. Geçtiğimiz Ağustos ayında, “İran'ın Miraç gecesi, yani 22 Ağustos'ta İsrail'i yok edecek çok dehşetli bir saldırı yapacağı, bunun da küresel kaosa yol açacağı” iddiasında bulunun büyük adam! Ona göre bu saldırıyla Kıyamet Savaşı, Armageddon başlayacaktı. Olmadı böyle bir şey. Türkiye'de ve dünyada çok itibarlı olan Lewis neoconları ne de çok sevindirmişti. Ne de olsa o Batı'nın en akıllı adamlarından biriydi. Kissinger, 11 Eylül'le ilgili gerçekleri gizlemek için kurulan Soruşturma Komisyonu'nun başındaydı. Lewis ise, adının bu saldırılara karışmasını engelleyememişti. Bir kişi daha var Vatikan'a akıl hocalığı yapanlardan. Onun da adını vereyim de, resim netleşsin: Şimdilerde Dünya Bankası Başkanı olan Paul Wolfowitz… Kissinger, Lewis ve Wolfowitz… Neoconlar Vatikan'ı işgal mi etti? Yoksa ortada gizli bir ittifak mı var? Peki bize ne oluyor? Rüya görenler, madem geçmişi hatırlamıyorlar bugünü bari görsünler. Vatikan, 21. yüzyılın tehditlerine, krizlerine göre mevzi belirliyor. Ratzinger Papa olunca da değişmedi. Ratzinger olduğu için Papa seçildi. Çünkü o bir şahin! Vatikan büyük savaşta yerini alıyor. Her zamanki gibi…. |