Mehmet Oruç Kimdir? |
1953 yılında, “Akşemseddin hazretlerinin diyarı” olarak anılan Bolu’nun Göynük
ilçesinde doğdu. devamı... |
|
Duyurular |
"365 Gün Dua" kitabı 13. Baskısını yaptı Arı Sanat yayın evi (0212 5204151) tarafından basılan Mehmet Oruç'un, okunacak günlük dualar ve üç aylar, mübarek gün ve geceler, surelerin faziletlerini ihtiva eden ve son bölümünde, duaların arapça asıllarının da verildiği kitap halkın beğenisi kazandı. Kısa denebilecek bir zamanda 13 baskı yaptı.
“Huzurun Kaynağı Aile” Ailenizin kitabı, “Huzurun Kaynağı Aile” kitabı 3. baskısını yaptı. İslama göre; Aile ve Kadının Önemi, Evlilik ve Hayatı, Çocuk Eğitimi konularının ele alındığı, MEHMET ORUÇ’un 570 sayfalık yeni kitabını Arı Sanat yayınevi ( 0212 520 4151) bastı. Kadın, erkek, çocuk ailenin her ferdinin okuması gereken bir kitap!
Kâinatın Efendisi Peygamber Efendimizin hayatını ve güzel ahlâkını en doğru şekilde, Kainâtın Efendisi kitabından öğrenebilirsiniz! Arı Sanat Yayınve (0212 5204151)
OSMANLI HUKUKU Değerli hukukçu, Prof. Dr. Ekrem Ekinci’nin, “OSMANLI HUKUKU” isimli yeni bir kitabı daha yayınlandı. Osmanlı hukukunu ve kaynağını, yani İslam Hukukunu, dünyaya örnek olan Osmanlı adaletinin işleyişini öğrenmek için güvenilir bir kaynak. Unutulmuş maziye ışık tutacak önemli bir eser. (Arı Sanat yayınevi, 0212 5204151)
|
|
|
|
Abur cubur, olacağı budur |
Gelişmiş ülkelerde son yıllarda özellikle de astım ve alerjilerdeki hızlı artışın nedenlerinin başında beslenme alışkanlıklarındaki değişikliklerin geldiğini gösteren pek çok araştırma var. Bu ülkelerde hamburger, hazır pizza gibi fast food yiyecekler, bisküvi, gofret, cips gibi abur-cubur gıdalar ve gazlı içecek tüketimi giderek artarken, sebze ve meyve ise daha az yeniyor.
Geçen yıl Yeni Zelanda’da 10-12 yaşları arasındaki bin 321 çocuk üzerinde yapılan bir araştırmada, haftada bir defadan fazla hamburger yiyen çocuklarda astım krizi ve hırıltı riskinin iki kat fazla olduğu ve yenilen hamburger sayısı astıkça astım riskinin de arttığı saptandı.
Suudi Arabistan’da, otuz yıldır tamamen Avrupa standartlarında yaşayan zengin ailelere mensup Ciddeli çocuklar ile geleneksel şartlarda kırsal kesimde yaşayan iki farklı grup çocuk üzerinde yapılan araştırmada da, şehirli çocuklarda astım riski 3 kat yüksek bulunmuştu. Kırsal kesim çocuklarının diyeti temel olarak inek ve keçi sütü, pirinç, sebze, kuzu ve tavuk eti, hurma ve diğer yöresel meyvelerden oluşurken, şehirli çocuklar ise Avrupa ve Amerikalı çocuklar gibi fast food ve abur cubur gıdalarla besleniyorlardı.
Bizde de öyle değil mi?
Köy hayatını şöyle gözünüzün önüne getirin. Herkesin kendine ait bir evi, bahçesi, kümesi, hatta birçoğunun koyunu, kuzusu, ineği vardır. Köylüler kendi ektikleri diktikleri domatesi, biberi, soğanı, maydanozu, fasulyeyi, patlıcanı yerler. Sütleri katkısız, yumurtaları sapsarı, yoğurtları kaymaklıdır.
Şehirde ise doğal yiyecek-içecek bulmak neredeyse imkansız; yediğimiz içtiğimiz hemen her şey katkılı veya hormonlu. Sütlerimiz kutularda, suyumuz plastik şişelerde; yumurtalarımız fabrika tavuğunun, yoğurtlarımız kireçten farksız. Üstelik şehirli hanımların çoğu çalışıyor, yemek yapmaya zamanları yok. Kimi marketten aldığı ve mikrodalgada iki dakikada hazır hale gelen pizzalarla pidelerle sofra kuruyor, kimi bir fast food’çuya uğrayıp kocaman bir kese kağıdına doldurduğu hamburger-patates kızartmalarını akşam yemeği diye sunuyor. Tüm bu hazır, ambalajlı besinlerde pek çok katkı maddesi de oluyor ister istemez.
Peki, ne yiyelim ne içelim?
Astımı ve alerjisi olanların ve bu hastalıklardan korunmak isteyenlerin A, C, E vitamini ile flavon ve flavonoidlerden zengin her türlü taze sebze ve meyveyi bol bol yemeleri lazım. Elma astımlılar için çok önemli bir meyve. Mümkünse hergün 1-2 elma yemeliler; elmayı kabuğunu soymadan yemek daha da yararlı.
Çinko, magnezyum ve özellikle de selenyum içeren besinler de astımlıların sofralarından eksik olmamalı. Süt, balık, fındık, bal ve tahıllar bu bakımdan çok değerli besinler. Probiyotik içeren yoğurt, ayran, kefir gibi besinler de olmaz gıdalardan.
Bir de balık. Balık, çoklu doymamış yağ asitlerinden olan omega-3’den çok zengin bir besin. Astımlılar en azından haftada bir kez taze balık yemeliler. Taze sözünün altını çizmek istiyorum, çünkü derin dondurucuda saklanan işlenmiş balık ürünleri o kadar yararlı değil. Somon, ton, uskumru ve alabalık gibi yağlı balıklar tercih edilmeli.
Tabii bu besinler sadece astım ve alerjik hastalıklar için değil, kalp-damar sağlığı için de, kanserlerden korunmak için de çok yararlı. Zaten bu bilgilere paralel olarak birçok gelişmiş ülke okul kantinlerinde abur-cubur gıdalarla gazlı içeceklerin satışını yasaklamaya başladı.
Bence çok yerinde bir uygulama; vakit geçirilmeden bizim okullarımızda da bu tür yiyecek ve içeceklerin satışı yasaklanmalı. Aileler de bu konuda bilinçlendirilmeli ve eğitilmeli. |
19 Mart 2007 Pazartesi |
(Prof.Dr.Ahmet Rasim Küçükusta, Star) |
|
|
|
|