Savaşların, işgallerin, saldırı tehditlerinin dışında Müslüman dünyayı dönüştürme stratejisi üzerine yürütülen çalışmaları nedense hep gözardı ederiz. Özgürlük, demokrasi ve refah sloganlarıyla örtülen, terör, aşırılık ve otoriter rejimleri hedefler olarak gösteren bu çalışmaların güvenlik stratejileri ve yeni sömürgecilik dalgasıyla bağlantısından ise hiç söz etmeyiz. Bir yandan otoriter rejimler desteklenip demokrasi girişimleri sabote edilirken nasıl olur da aynı sloganlarda derin ve uzun vadeli dönüştürme stratejileri uygulanır, ne amaçlanır, bölgesel istila girişimleriyle bu çalışmalar arasında ne tür bağlantılar vardır, Türkiye'de nedense kimse merak etmez. Ilımlı İslam tezleri işlenirken bu paketin dışındaki herkesin nasıl olup da terör safına itildiğini kimse sorgulamaz. Bütün bunların “medeniyet içi çatışma” tezinin unsurları olup olmadığı, demokrasi paketlerinin neden güvenlik eksenli olduğunu da.. 11 Eylül sonrasının toz dumanı arasında, bu büyük dönüşüm sürecini dikkatle izleyip buradan yansıtmaya çalıştım. 2003 yılında hazırlanan “Civil Democratic Islam: Partners, Resources and Strategies” başlıklı çalışma, içeriği itibariyle Müslüman coğrafyada derin bir bölünmeyi, yırtılmayı hatta iç savaşı amaçlıyordu. Etnik çatışmalara, mezhep savaşlarına yol açacak plan, ne yazık ki, Müslüman entelektüeller, akademisyenler, kanaat önderleri, İslami cemaatler ve sivil toplum örgütleri üzerine temellendirildi. Bir köklü devrim harekatı olarak tanımlandı. Bir yıl sonra “U.S. Strategy in the Muslim World After 9/11” başlıklı yeni bir çalışma yayınlandı. 567 sayfalık çalışma, bir öncekinin devamıydı ve açık cepheleri, yaşadığımız coğrafyada oluşturulacak kamplaşmaları içeriyordu. Her iki çalışmada Müslümanlar şu kategorilere ayrılıyor: Şii-Sünni bölünmesi: Müslümanların büyük çoğunluğunun Sünni olduğu, Şiilerin dünya Müslümanlarının yüzde 15'ini teşkil ettiği belirtildikten sonra ABD'ye Şiilerle işbirliğine gitme önerisi yapılıyor. Arap-Arap olmayan bölünmesi: İslam dünyası Arap ve Arap olmayan olarak ikiye bölünüyor. İslam'ın ağırlık merkezi Arap olmayan ülkelere kaydırılması ve ABD'nin, bu bölgelere yönelmesi isteniyor. Ilımlı Müslümanlar Enternasyonali: Liberal ve ılımlı Müslümanlar arasındaki dayanışmanın güçlendirilmesi amacıyla bir “Uluslararası Mekanizma”, olarak “Ilımlı Müslümanlar Enternasyonali” oluşturulması isteniyor. Radikal birlikteliklerin dağıtılması: Bu çevrelerin birbiriyle bağlantılarının zayıflatılıp yok edilmesi, destek bağlantılarının kesilmesi, zayıflatılıp ılımlıları öne çıkarmak için kritik bölgelerde merkezler açılması isteniyor. Medrese ve cami reformu: Dini eğitim veren yerlerin denetimi için “Yüksek Eğitim Akreditasyon Merkezleri”nin kurulması, cami ve medrese reformunun hükümetler ve ılımlı gruplar üzerinden yürütülmesi isteniyor. “Sivil İslam”ın desteklenmesi: Ilımlılığı ve modernliği savunan Müslüman STK'lar, Müslüman dünyaya yönelik ABD politikalarının temel bileşenidir. Dolayısıyla sekuler ve ılımlı çevrelerin güçlendirilmesi, diğerlerinin para kaynaklarının kesilmesi gerekiyor. Kültürel istihbarat: ABD, Müslüman ülkelerde bugüne kadar yürüttüğü istihbarat, psikolojik operasyonlar ve sivil çalışmaların yanı sıra bölge ve dil uzmanları üzerinden kültürel istihbarat alanında da çalışmalarını yoğunlaştırmalı. Medeniyet içi çatışmanın izlerini taşıyan bu çalışmalardan sonra bu yıl Mart ayında 217 sayfalık bir açık savaş stratejisi daha geliştirildi. Öncekilerin devamı. Soğuk Savaş dönemini örnek alarak Müslümanların nasıl altedileceği, nasıl birbiriyle savaştırılacağı zikrediliyor. “Building Moderate Muslim Network” (Ilımlı Müslümanlar Ağı Oluşturmak) başlıklı rapor, “İslam tehdidi”nin Batı için yine Müslümanlar tarafından yok edilmesini amaçlıyor. Yani yukarıdaki kategorilere göre bir iç çatışma senaryosu. Kendi ifadesiyle bir Yol Haritası. Aynı kurumlar, aynı kişiler tarafından, aynı hedefler için… Bu çalışmanın ABD güvenliği ve çıkarları için ne anlam ifade ettiğini de içeren ve Müslümanlara karşı “Soğuk Savaş” ilan eden raporda Ilımlılar İttifakı için ne yapılması gerektiği, kimlerle işbirliği yapılacağı sıralanıyor. 2005 yılında yazdığım “Ilımlı Müslümanlar Enternasyoneli” için bakın kimlerle işbirliği yapılacak? 1- Liberal ve laik bilim adamları ve aydınlar. 2- Genç ılımlı akademisyenler. 3- Kanaat önderleri. 4- Kadın hareketi öncüleri. 5- Ilımlı gazeteciler ve yazarlar. 2- Neler yapılacak? 1- İşbirliği yapılacak isimler, gruplar, kuruluşlar, STK'ların eğitilmesi. 2- Medyanın bu faaliyetlerin duyurulmasında etkin olarak kullanımı. 3- Bu çevreler için siyasi ajanda oluşturulması. Oluşturulacak çekirdek kadro üzerinden, Kurtuba gibi, İslam'ın sembol şehirlerinde, toplantılar düzenlemek. Washington gibi merkezlerde toplantılar düzenlemek, ılımlı Müslümanları eğitmek, ziyaretler planlamak… Silahlar ve fikirler savaşı birbirini tamamlıyor. |