Yaygın kullanıma girmiş bir slogan mıdır, bilmiyorum;
benim kulağıma havaalanında çarptı. Biri, yanındakilere, "Ver oyunu MHP'ye,
gitsin CHP'ye" deyiverdi.
CHP-MHP yakınlaşmasının mimarlarından biri, bir tv kanalı sahibi, kalabalık
mitinglerde "Çıkma!" ihtarına rağmen podyuma tırmanıp, kürsüde, "Oyunuzu Ak
Parti'ye vermeyin de, ister CHP'ye ister MHP'ye verin" diyordu...
MHP-CHP yakınlaşmasına hayret edenlerdenseniz olayları çok yakından
izlemiyorsunuz demektir… Aslında MHP ile CHP'yi aynı çizgide buluşturup
koalisyon ortağı yapma fikri 2002 seçiminden önceye dayanıyor ve fikrin babası
da ünlü bir isim: İlhan Selçuk…
İlhan Selçuk birkaç dönemin simge ismi… 12 Mart ve 12 Eylül öncesinde bir
kesimin kılıçlaşmış kalemiydi İlhan Bey. Sol ve sağda yer alan örgütlerin
birbirine ölümüne düşman olduğu her iki dönemde, sol kesimin yazılarını okuyarak
bilendiği yazarların başında o geliyordu. Her iki dönemde MHP'yle ilgili yazdığı
yazılardır sol kesimlerin MHP hakkındaki olumsuz izlenimlerini belirleyen…
Geçen hafta (26 Haziran) MHP'yi öven bir yazıyla Cumhuriyet okurlarının
karşısına çıktı İlhan Bey. "22 Temmuz'da MHP'nin Durumu" başlıklı yazısında
ilginç bir fikirsel örgü sergileniyordu. Okuyalım: "Ancak AKP iktidarına en sert
muhalefeti MHP'li sözcülerin yaptıkları da bir gerçek... / Peki, vaktiyle
İslamcılarla al takke ver külah olan MHP şimdi nasıl oldu da dinci iktidara
veryansın ediyor?.. / Türk-İslam Sentezi'ne ne oldu?.."
"İslâmcılar Amerikancı olunca Türk-İslâm sentezi kalmadı" diyor İlhan Bey:
"Sonuç: / MHP aslına rücu etti, milliyetçilik şiarını benimsedi, bu seçim
kampanyasında dincilere karşı çıkıyor... (..) Bir ülke ki midesiyle düşünen
erbab-ı siyaset ve medya tayfası dincilikten yakınmaz, milliyetçilikten ürker...
/ MHP bu tayfanın uykusunu kaçırıyor..."
MHP sözcülerinin yazmaya cesaret edemeyeceği 'ilerilikte' övgüler bunlar…
Sadece ben bir yana kaydetmemişim bu tespitlerini İlhan Bey'in, MHP yönetimi
de mest olmuş… MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır'ın sevincini
Milliyet'ten öğrendim. "MHP de memnun" başlıklı haberden sevinç taşıyor: "MHP, Türkiye'ye yönelik küresel
kuşatma, AKP'nin acziyeti karşısında halkın ve aydın kesimin umut kapısı
olmuştur. Aydınlar ve diğer kesimler, kendi siyasi kimliğini değiştirmeden,
ideolojilerinden vazgeçmeden, MHP'ye destek vererek milli ve yerli iktidarı
işbaşına getirme kararında. CHP'de bu ümidi görmedikleri için MHP'ye
yöneliyorlar. Selçuk'un yazısı bunu ifade ediyor."
MHP'nin önemli isimlerinden Mehmet Şandır, konu açılmışken, "İlhan Selçuk
aslına rücu etti" der miydi, dese doğru olur muydu, bilemem… Ancak, "Bu, İlhan
Selçuk'un partimizi öven, koruyup kollayan ilk yazısı değildir" diyebilirdi.
"Vaktiyle partimizi ziyaret etmişti İlhan Bey, liderimiz Devlet Bahçeli'yle
görüşüp fikir alış-verişinde bulunmuştu" da dese doğruyu söylemiş olurdu. İlhan
Selçuk ile görüştüğünde Devlet Bahçeli başbakan yardımcısı unvanını taşıyordu.
Çok çabuk unutuyoruz.
Oysa Hürriyet "Yeni bir Kuva-yı Milliye ittifakı" manşetiyle (26 Şubat 2002)
duyurduğunda, olay, o günlerin en ciddi tartışmalarından birini başlattı.
Hürriyet'in manşetine çıkardığı, Muharrem Sarıkaya'nın yazısıydı. Yazı bugünü daha iyi anlamamıza yarayacak
olağanüstü ilginç ayrıntılarla dolu; bir göz atmanızı tavsiye ederim.
En iyisi birlikte okumak: "MHP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı Devlet
Bahçeli'nin Başbakanlık'taki makamının geçen hafta sürpriz bir ziyaretçisi
vardı: / Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk... / MHP'den
aktarıldığına göre, aslında randevu çok kısa süreli ayarlanmış. Bahçeli-Selçuk
arasındaki görüşme, o kadar koyu bir sohbete dönüşmüş ki, tahmin edilenin çok
ötesine geçmiş, saatler sürmüş. / Konu, Cumhuriyet'in içinde bulunduğu mali
sıkıntıdan çıkıp, Türkiye'nin bugünü ve geleceğine ilişkin görüş alışverişine
dönüşmüş. / Ağırlıklı olarak da Türkiye'nin Avrupa Birliği süreci üzerinde
durulmuş."
İlginizi çekti mi? MHP'liler Sarıkaya'ya görüşmeyle ilgili izlenimlerini
şöyle aktarmışlar: "Başbakan Yardımcısı ile bir Gazete İmtiyaz Sahibi'nin
görüşmesinin ötesine geçti. Kuva-yı Milliye ruhu canlandı diyebiliriz. Birçok
konuda Sayın İlhan Selçuk ile aynı düşündüğümüzü gördük. Bundan memnunuz.'
İlhan Selçuk, MHP'lilerin, o görüşme sonrasında, "Bizimle aynı düşünüyor, en
küçük bir görüş ayrılığımız yok, aramızda ittifak oluştu' dediklerini öğrenince
tek bir noktaya itiraz etmiş: "Ben onların İlhan Selçuk gibi düşünmeye
başladığını gördüm..."
Yeni değil bu yakınlaşma; beş yıl önce başlayan ilişki devam ediyor… |