"Tarihin hiçbir
döneminde eşlerin birbirini aldatması, günümüzdeki kadar yaygın olmadı" diyen
Prof. Dr. Nevzat Tarhan ekliyor: Amerika'da evli her 100 kadından 25'i en az bir
kere başka bir erkekle cinsel ilişkiye giriyor. Evli her 100 erkekten 70'i de
başka bir kadınla eşini aldatıyor. Aldatma bu kadar yaygın olunca boşanmalar da
patlıyor!..
Modern
toplumda aldatma rekoru kırılıyor Madem aldattın
bari yok olma! Evliliklerde eşleri birbirine bağlayan en önemli etkenin
'sadakat' olduğunu söyleyen Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, modern çağın
aldatma sabıkasının hayli kabarık olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Tarhan;
aldatmayla ilgili soruları yanıtladı:
*
Aldatma ne kadar yaygın? Tarihin hiçbir
döneminde eşlerin birbirini aldatması, modern dünyadaki kadar yaygın olmadı.
Örneğin Amerika'da yapılan bir araştırmaya göre; evli her 100 kadından 25'i en
az bir kere başka bir erkekle cinsel ilişkiye giriyor. Yine evli her 100
erkekten 70'i başka bir kadınla eşini aldatıyor. Cinsel aldatmanın bu kadar
yaygın olması, elbette boşanma oranlarına da yansıyor.
*
'Duygusal aldatma olmazsa cinsel aldatma önemli değil' görüşü sizce doğru
mu?
Bu yaklaşımın geçerli olması mümkün değil. Tarafların evliyken başkalarıyla
cinsel ilişkiye girmeyi kabullenmesi, aslında bir aldatmacadan ibaret. Bu durum,
evliliğin anlamına ve genetik yapısına ters. Çünkü cinsel aldatma, duygusal
bağlılığa zarar verir ve bunun duygusal aldatmadan bağımsız olduğu düşünülemez.
Sevgilisi olan erkek ya da kadın, giderek ailesinden uzaklaşır, fatura da
çocuklara ve dolayısıyla topluma çıkar.
SADIK
DEĞİLSEN EVLENME *
Cinsel aldatma evliliğe nasıl zarar verir? Evliliklerde
eşleri birbirine bağlayan en önemli etken sadakattir. Buna karşın evliliklerde
sadakati ortadan kaldıran durumların başında cinsel aldatma gelir. Cinsellik
insan için özel biriyle paylaşılacak bir durum. Bu yüzden evlilikte cinsel
ilişki, eşler için son derece özel, özel olduğu kadar da önemlidir. Eşlerden
birinin aldatması, bu özel birlikteliğe vurulan bir darbedir. Tüm toplumlarda
cinsel aldatmanın, evliliğin anayasasına aykırı bir davranış olarak kabul
edilmesinin nedeni de budur.
*
Cinsel aldatmayı önemsemeyen biri evliliğinde mutlu olur mu? Cinsel aldatmayı
önemsemeyen birinin hiç evlenmemesi daha iyi! 'Hem evlenir hem başkalarıyla
cinsel ilişkiye girerim' yaklaşımı olan kişinin, evliliğini sürdürmesi imkansız.
*
Sanal aldatma boşanma için bir gerekçe olabilir mi? Bu; tüfekle
karınca öldürmeye benzer! Elbette önlem alınmalı ama boşanma için bir gerekçe
olamaz.
ALDATAN
MÜCEVHERDİR! *
Erkeğin aldatmasını kadın kabul mu ediyor? 'Erkektir,
elinin kiridir, yapar ama döneceği yer yine evidir' düşüncesinin, geleneksel
aile modelinde hala geçerli olduğunu söylemek mümkün. Ancak eğitim seviyesinin
giderek yükselmesi ve çekirdek aileye geçişle birlikte, erkeğin aldatması da
artık boşanma nedeni olarak daha sık karşımıza çıkıyor. Yani artık kadın eskisi
gibi kabullenmiyor.
*
Aldatan eş pişman olmuşsa; kadın ne yapmalı? Eğer eşi
gerçekten pişman olmuşsa, kadın da 'aramızdaki sevgi bağını artırmak için ne
yapmalıyım?' diye düşünmeli. Aldatan eş, yere düşen mücevher gibidir. Mücevheri
yere düştü diye çöpe atmak yerine, yerden alıp temizlemekte fayda var. Ancak
kadın, aldatan eşini affederken, ona mutlaka 'bir daha yaparsan sonuçları
evliliğimiz için kötü olacak' mesajını vermeli. Çünkü aldatan erkeğin hemen
affedilmesi, hiçbir şey olmamış gibi davranılması; onun bu olayı 'bir şey
olmadı' şeklinde yorumlamasına ve aynı hatayı tekrarlamasına neden olur.
|