Amerika’da
bir kadın papaz Müslüman olmuş ama papazlığı da bırakmamış. Kilisede Teslis
inancına göre hizmet veriyor, günde beş vakit de namaz kılıyormuş. Haçın üzerine
Allah levhası asmış... Diyanet İşleri Başkanlığı bir insan aynı zamanda iki dine
mensup olamaz demiş. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Öğretim
üyesi Yrd. Doç. Dr. Üzeyir Ok cenapları ise, bir insan iki, hattâ birkaç dinî
geleneğe mensup olabilir demiş... Böyle bir iddia mantığa aykırıdır. Bir Yahudi
kendi dinini bırakmadan Müslüman olamaz. Durum bir Hıristiyan için de
aynıdır.
Fransa’da
bir Katolik papazı gizlice Müslüman olmuş, papazlığı da hemen bırakmamış, emekli
olduktan sonra Fas’a yerleşmiş, ihtida ettiğini da açıkça ve resmen ilân
etmişti... Bu istisnaî bir vak’adır, genelleştirilemez.
Son
yıllarda bu gibi haberleri Diyalogçular ve toleransçılar yayıyor, halkımızın bir
kısmının din kültürü ve bilgisi yeterli olmadığı için böyle tuzaklara düşen
oluyor.
Acaba
Müslümanlara, “Bakınız o papaz kadın Hıristiyanlığı bırakmadan Müslüman oldu;
geliniz şu globalleşen dünyada siz de İslâm’ı bırakmadan Hıristiyan
oluveriniz...” mi demek istiyorlar?
Bir
Müslüman bunlara uyup -maazallah- Hıristiyanlığı kabul etse:
-
Hazret-i Muhammedi inkâr eden, O’na yalancı diyenlerin hak yolda olduklarını
kabul etmiş olur.
-
Kur’ân’ın ilahî bir kitap olmadığını, düzmece olduğunu iddia edenlere hak vermiş
olur.
-
Kur’ân’da “Allah katında din İslâm’dır” ayeti vardır. Başka bir dini de kabul
eden kimse, bu ayeti inkar etmiş, dolayısıyla otomatik olarak İslâm’dan çıkmış
olur.
On bin
putlu Hinduizm’de başka dinlerin de hak olduğunu kabul etme esnekliği mevcuttur.
Meşhur Mahatma Gandi, Hindistan’daki Hindu-Müslüman kıyımlarını önlemek
maksadıyla ölümünden kısa bir müddet önce bir Müslüman velinin türbesine gitmiş
ve Kur’ân okumuştu. Bu yüzden de fanatik bir Hindu kendisini vurup
öldürmüştü.
Bir
Müslüman, kesinlikle Gandi gibi yapamaz. Kötülükleri önlemek için çalışır
çabalar. İslâm’ın sınırları içinde her gayreti sarf eder ama meselâ bir Hindu
tapınağına giderek onların kutsal kitaplarını okuyamaz.
Bir
Müslümanın zaten öteki dinlere girmesini gerektirecek hiçbir sebep yoktur. Çünkü
İslâm dini BÜTÜN Peygamberleri, BÜTÜN kutsal kitapları (tahrif edilmemiş
şekilleriyle) kabul etmektedir. Müslümanın bu konuda herhangi bir problemi,
eksikliği yoktur..
“Tek
Hak Din İslâmdır” başlıklı bir broşür çıkartılmalı ve Müslümanlar bu gibi
konularda uyarılmalıdır.
Amerikalı
kadın papazın hem Müslüman olması, hem de Hıristiyanlıkta kalması meselesinin iç
yüzü araştırılmalıdır. Kadın bu işi samimiyetle yapmışsa, uyarılmalı,
Hıristiyanlığı terk etmesi istenmelidir. Yok, samimî değilse, meselede bazı
karanlık ve şüphe verici taraflar varsa bunlar kamuoyuna açıklanmalıdır.
|