Mehmet Oruç Kimdir? |
1953 yılında, “Akşemseddin hazretlerinin diyarı” olarak anılan Bolu’nun Göynük
ilçesinde doğdu. devamı... |
|
Duyurular |
"365 Gün Dua" kitabı 13. Baskısını yaptı Arı Sanat yayın evi (0212 5204151) tarafından basılan Mehmet Oruç'un, okunacak günlük dualar ve üç aylar, mübarek gün ve geceler, surelerin faziletlerini ihtiva eden ve son bölümünde, duaların arapça asıllarının da verildiği kitap halkın beğenisi kazandı. Kısa denebilecek bir zamanda 13 baskı yaptı.
“Huzurun Kaynağı Aile” Ailenizin kitabı, “Huzurun Kaynağı Aile” kitabı 3. baskısını yaptı. İslama göre; Aile ve Kadının Önemi, Evlilik ve Hayatı, Çocuk Eğitimi konularının ele alındığı, MEHMET ORUÇ’un 570 sayfalık yeni kitabını Arı Sanat yayınevi ( 0212 520 4151) bastı. Kadın, erkek, çocuk ailenin her ferdinin okuması gereken bir kitap!
Kâinatın Efendisi Peygamber Efendimizin hayatını ve güzel ahlâkını en doğru şekilde, Kainâtın Efendisi kitabından öğrenebilirsiniz! Arı Sanat Yayınve (0212 5204151)
OSMANLI HUKUKU Değerli hukukçu, Prof. Dr. Ekrem Ekinci’nin, “OSMANLI HUKUKU” isimli yeni bir kitabı daha yayınlandı. Osmanlı hukukunu ve kaynağını, yani İslam Hukukunu, dünyaya örnek olan Osmanlı adaletinin işleyişini öğrenmek için güvenilir bir kaynak. Unutulmuş maziye ışık tutacak önemli bir eser. (Arı Sanat yayınevi, 0212 5204151)
|
|
|
|
Soğuk algınlığının ilacı yok ki verelim |
Hasta yatağında ateşler içinde yanarken ‘Ne zaman hastalansam, teknolojideki bu hızın tıbba niye yansımadığını düşünürüm’ diye yazan Oray Eğin aslında çok haklı. Teknolojideki müthiş ilerlemeler telefon, bilgisayar, silah... endüstrisine yansıdığı ölçüde tıbba yansımıyor henüz.
Tomografiler, MR’lar sayesinde vücudun herhangi bir organındaki, henüz hiçbir belirti vermeyen milimetrik tümörler saptanabilse de... Anjio ile kalbin veya beynin hangi damarının ne kadar daralmış olduğu belirlenip ameliyata gerek kalmadan bu damarı açmak ya da genişletmek mümkün olabilse de... Bardak dibi kalınlığında gözlük camı ile ancak görebilen hastalar, lazerle dürbün gibi gözlere sahip olabilseler de... gribin, hadi onu da geçtik dünyanın en harcıalem hastalığı olan ‘soğuk algınlığı’nın bile doğru dürüst bir tedavisi yok henüz.
‘İlaç içersen bir haftada, içmezsen 7 günde iyi olursun’ düsturundan bir adım öteye geçemedik maalesef.
İlaçlar hava cıva
Kullanılan birkaç ‘sözde soğuk algınlığı ilacı’ ise özel durumlar dışında vücuda zarar vermekten ve ciddi ekonomik kayıplara sebep olmaktan başka bir işe de yaramıyor. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) bir heyeti geçtiğimiz günlerde 6 yaşından küçük çocuklara ‘öksürük ve soğuk algınlığı ilaçlarının yasaklanmasını’ tavsiye etti.
Rapora göre hem bu ilaçların etkili olduklarını gösteren kesin bilimsel kanıtlar yok ve hem de çok ciddi hatta ölümcül de olabilen yan etkilere sahipler. Amerika’da son 35 yıl içinde en az 125 çocuğun reçetesiz satılan ve ‘tezgah üstü ilaçlar’ adıyla bilinen bu ilaçlar yüzünden öldükleri belirlenmiş; ölüm ihtimali 2 yaşından küçüklerde daha fazla.
Soğuk algınlığı için antibiyotik kullanmak da gereksiz, hatta zararlıdır. Çünkü, virüslere antibiyotiklerin hiçbir etkisi yoktur. Antibiyotikler, sadece orta kulak iltihabı, sinüzit, bronşit gibi komplikasyonlar için doktor önerisiyle kullanılmalıdır.
Vitaminler işe yaramıyor
Özellikle C vitaminin soğuk algınlığını önlediğine yaygın şekilde inanılır, hatta buna doktorlar da dahildir. C vitamininin sağlıklı yaşam için gerekli olduğu, antioksidan özelliği bulunduğu elbette doğrudur, ama bunun ne nezleyi ne gribi önleyebileceğine dair kesin bir kanıt da yoktur elimizde. Virüs vücuda girdikten sonra yapar yapacağını; vitamin falan dinlemez.
Üstelik her vitaminin fazlası da zararlıdır. Bir de ‘gerçek vitamin eksikliği’ tabloları dışında, vitaminler ilaç olarak değil doğal olarak yani meyve, sebze, süt, yoğurt... gibi besinlerle alınmalıdır.
Umut çorbada
Soğuk algınlığı tedavisi için ilacı unutun. Tıp bu hastalık için 21. asırda, hálá geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan tedavi yöntemlerinden medet ummakta. Daha bundan birkaç sene önce çok muteber tıp dergilerinden birinde atalarımızın soğuk algınlığı ve gribe karşı tavsiye ettikleri havuçlu, patatesli, kerevizli, soğanlı, maydanozlu tavuk sulu çorbalarının gerçekten de etkili olduğunu gösteren bilimsel bir araştırma yayınlanmıştı. Tıbbın ‘üşütme’ karşısında ne kadar çaresiz, ne kadar eli kolu bağlı olduğunu anlayın.
Peki ne yapalım?
Mümkünse en azından bir iki gün istirahat edin.
Bol sıcak sıvı için. Ihlamur, ada çayı, nane limon çayları idealdir. Mandalina, portakal, havuç, greyfurt... gibi meyveleri ve her türlü sebzeyi bolca yiyin. Radyatörlere su kapları, sobaların üzerine çaydanlık koyun. Burun tıkanıklığının en iyi ve en zararsız tedavisinin buruna serum fizyolojik ismi sıvının damlatılması ve ortamın nemlendirilmesi olduğunu unutmayın.
Yüksek ateşiniz varsa doktorunuza danışarak ateş düşürücü ilaç alın.
Gelelim neticeye
Netice şudur ki; üşütme konusunda tıpta hálá ‘tık yok’. Oray Eğin boş yere canını sıkmasın; teknolojinin paramedikal nimetlerinden yararlanıp keyfine baksın.
|
26 Kasım 2007 Pazartesi |
(Ahmet R. Küçükusta, Star) |
|
|
|
|