İngiliz basınında bugün, "Suharto'nun siyasi mirası, Obama için Kennedy dopingi, Afganistan'a özel elçi arayışı, Felluce'de ittifakların 'hassas' zemini, IMF Başkanı'ndan mali önlem çağrısı ve müzikte ücretsiz indirme devri" başlıkları öne çıktı. BBC'nin Türkçe internet sitesi http://www.bbc.co.uk/turkish'te yer alan basın özetlerine göre, gazeteler dün ölen Endonezya'nın eski lideri Suharto'nun siyasi mirasını tartışmaya geniş yer ayırıyor. Bütün gazeteler, ekonomideki istikrara karşın ağır insan hakları ihlallerinden dem vurdu, Times, "Ulusun babası ya da tam bir adi suçlu" diyor onun için; "Soğuk Savaş döneminin askeri diktatörü, ülkesini Asya'nın en fazla yolsuzluğa batmış en baskıcı, ancak en istikrarlı ülkelerinden biri haline getirdi. Dün Cakarta'da ölümü 32 yıllık iktidarı hakkında, bölünmeler oluşturabilecek bir tartışmayı başlattı." "1965'te ülkenin ilk başkanı Sukarno'ya darbe girişiminde bulunan 6 general öldürüldüğünde pek fazla tanınmıyordu. Ama denetimi ele alan Suharto'nun örtülü onayıyla başlayan katliamlarda komünizm sempatizanlığı ile suçlanan 500 bin kişi genellikle palalarla öldürüldü. İki yıl içinde, Sukarno'nun yerine geçmişti." (Daha önce, sömürgeleri olan bu ülkeyi ingilizler terkederken kendi adamlarından birini bırakmak istiyorlardı. Bunun anlaşılmaması için de, tanışıklı döğüş şeklinde, Sukarno inlizlere bayrak açtı. İngilizlerin kurdukları gizli örgüt ile ingilizlerle savaştı. Onlarla hayli mücadeleden sonra, sözde ingilizleri ülkeden kovarak milli kahraman oldu. Hindistan'da Gandi, Pakistan'da Cinnah ile de aynı politikayı takip etmişlerdi.) "Antikomünist tutumu onu Batı açısından mükemmel bir lider konumuna oturttu. Batı ona silah sattı, insan hakları ihlallerine göz yumdu. Buna, Doğu Timor'un 1976'da işgali da dâhil." Independent ise Endonezyalı diktatörün adalet önüne çıkarılamamış olmasının altını çiziyor. Gazete, savcıların eski generali 600 milyon doları zimmetine geçirmekle suçladığını ancak sağlık durumu nedeniyle yargılanmadığını anımsatıyor. Guardian'da John Pilger imzalı yorumda ise Suharto 'Batının örnek diktatörü' olarak niteleniyor. Pilger, Saddam Hüseyin'in aksine Suharto'nun konumunun neden asla sarsılmadığını şöyle açıklıyor, "Nixon'un deyimiyle Güneydoğu Asya'nın en büyük doğal kaynaklar hazinesini açacak en büyük ödül olacaktı. 1967'de bu "en büyük ödül" Cenevre'de Time Life himayesinde düzenlenen bir konferansta dağıtıldı. Pilger, burada tütünden çeliğe bankacılıktan madenciliğe, pek çok sektörde yabancı şirketlere dev faaliyet alanları yaratıldığını anlatıyor
|