İSLÂMİ TERÖRÜ(!) ARAŞTIRIYORLARDI! Ortaya çıkan yeni bilgilere göre; aynı zamanda The Wall Street Journal muhabiri olan Esra Umani, aynı gazeteden Daniel Pearl adlı Yahudi arkadaşı ile birlikte Pakistan'a giderler... Amaçları "İslâmcı terör"(!)ün bağlantılarını ortaya çıkarmaktır!
YAHUDİ ARKADAŞI ÖLDÜRÜLÜNCE Bunu fark eden İslâmî örgütler 23 Ocak 2002'de Daniel Pearl'ü kaçırırlar... Önce "CIA ajanı" olduğunu sandıkları gazetecinin, "MOSSAD adına çalıştığını" tesbit ederler... Rehin aldıkları gazeteci karşılığında Guantanamo Üssü'ndeki esirlerin serbest bırakılmasını isterler!.. Bu talepleri kabul edilmeyince de, Şubat ayında öldürülür... Bu olaylara tepki gösteren Esra Umani, CIA ve MOSSAD tarafından kullanılmaya başlanır!.. Erkek arkadaşı, hamile iken terk edip gitmiş! Esra Umani'nin, "feminist" söylemlerde bulunmasında, kimliğini açıklamadığı erkek arkadaşı tarafından 3 yıl önce "hamile" bırakılması ve o halde terk edilmesinin büyük rolü olduğu bildiriliyor!.. Hamile iken terk edilmek, Esra Umani'yi "erkeklere düşman" etmiş!..
Esra Umani'nin MOSSAD'cı yoldaşı Daniel Pearl, The Wall Street Journal adlı Amerikan gazetesinde çalışmasına rağmen "İsrail vatandaşlığı"nı sürdürür... 23 Ocak 2002'de, Esra Umani ile birlikte gittikleri Pakistan'da kaçırıldığında; "Yahudi" olduğu, ABD gazeteleri tarafından "özellikle" gizlenir... Fakat İsrail basını, onun bir "Yahudi vatandaşı" olduğunu açıklar, öldürüldükten sonra da, "Yahudilerin katlinin yeni bir örneği" olduğunu iddia edip, "İsrail, bunun intikamını almalı" diyerek kampanya başlatırlar!.. Esra Umani'nin "İslâm'da reform" söylemleri de bu olaydan sonra başlar!.. BEYNAMAZ İMAM!
ABD'de Cuma namazı kıldıran Emine Wadud'un CIA tarafından yönlendirildiği belirtilirken; namazı organize eden Esra Umani'nin de ABD tarafından kullanıldığı ifade edildi. "İslâm'da reform başlatacağız" diyen Esra Umani'nin ABD tarafından organize edilen İslâm'ı dönüştürme projesinde kullanıldığını belirten uzmanlar, Müslümanların bu tür olaylar karşısında teyakkuz halinde olması gerektiğine dikkat çekti. Esra Umani'nin "Kadınlara imamlık hakkı tanınmalı" sözlerine İlahiyatçılar sert tepki gösterirken; papazlar da Hıristiyanlık'ta da kadınların ayin yönetemeyeceğini kaydetti. BU İSLÂM'I DÖNÜŞTÜRME PROJESİNİN BİR PARÇASI ABD'de erkeklere namaz kıldıran Emine Wadud ile bu namazı organize eden yazar Esra Umani'nin bizzat ABD tarafından yönlendirildiğini ifade eden Dinler Tarihi Uzmanı Dr. Lütfü Özşahin, "ABD'nin öteden beri İslâm'ı dönüştürme projesi vardı. Kadınların namaz kılması, bu şekilde demeçler vermesi, İslâm'ı dönüştürme ve BOP'un bir parçasıdır. Bu proje; İslâm'ın terörü ürettiğini, şiddeti ürettiğini, kadın haklarını engellediğini ileri sürerek, İslâm'ı reformize etmeyi amaçlıyor. Bunun sağlanabilmesi için, İslâm'ın reformize edilmesi lazım. Yani Müslümanların cihad ve gaza kültüründen uzaklaştırılması lazım. Çünkü cihad ve gaza kültürü İslâm'da olduğu sürece, Müslüman malı için, namusu için, dini için savaşmayı bir farz olarak gördüğü sürece Müslümanlarla mücadele etmek mümkün değil. Onun için de ilk önce kadın unsurundan başlıyorlar. İslâm tarihinin hiçbir döneminde olmayan bir şekilde kadınların erkeklere namaz kıldırması, İslâm'ı dönüştürme projesinin büyük bir parçası. Bunların hepsi Cemil Meriç'in deyimiyle İslâm'ı hadım etme projesinin bir parçası" dedi. KADIN HAKLARINI KILIF OLARAK KULLANIYORLAR "İslâm halen batı dünyasının karşısında büyük bir güç olarak durmakta. İslâm bu haliyle devam ederse, evangelist ve siyonistler arasındaki ittifakın başarıya ulaşma şansı yoktur" diyen Dr. Özşahin, "Tevrat'ta öngörüldüğü gibi Arz-ı Mevud mümkün olmayacak. Dolasıyısıyla bu gücün ortadan kaldırılması için, İslâm'ın dönüştürülmesi lazım. Bunun yolu da, İslâm'ı yeniden inşa etmek. Emine Wadud'un namaz kıldırması da, İslâm'ı dönüştürme projesinin bir parçasıdır. Buna kılıf olarak da kadın haklarını ileri sürüyorlar" diye konuştu. BU TÜR HAREKETLER DEVAM EDECEK ABD tarafından başlatılan İslâm'ı dönüştürme projesi çerçevesinde bu tür hareketlerin devam edeceğini kaydeden Özşahin, Müslümanlara teyakkuzda olma çağrısında bulundu. Özşahin, "Provokasyonlar olabilir, kadınlar bir yerlerde namaz kıldırabilir. ABD zaten Türkiye'yi gözden çıkardı. Şimdi İslâm dünyasına örnek olarak gösterdiği ülke Pakistan" şeklinde konuştu. Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol, Hıristiyanlık dininde kadınların ayin yönetmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Türk Ortodoks Patrikhanesi Papazı Konstantiv Kostov ise; Hıristiyanlıkta kadınların kilisede görevi bulunmadığına, sadece papazların hizmetini yapabilmek için bulunabileceğine dikkat çekti. Rahibelerin ancak kadın manastırlarında bulunabileceklerini ve kendilerini burada Allah'a adadıklarını kaydeden Kostov, "Daha çok Katoliklerde bulunan manastırlarda, kilisede görev yapan papazların hizmetlerini de yaparlar" dedi. Hıristiyanlıkta kadınların ayin yönetmesinin sağlıklı olmadığını, tarihte de bunun örneğinin yok denecek kadar az olduğunu söyleyen Kostov, "ABD ve İngiltere'de bu tip girişimlerde bulunulduğunu hatırlıyorum. Aynı Müslüman bir kadının ABD'de yaptığı gibi ayin yönettiklerini gazetelerden okudum ve kınadım. Kadınlar bünye olarak din adamı olmaya müsait değiller. Özel günleri kilisede onları kısıtlıyor. Mesela, özel günlerinde şarap ve ekmeği ellerine nasıl alacaklar?" diye konuştu. URHAN: YAHUDİLER KADINLARI İBADET HANELERE ALMIYORLAR "İslâm'ın verdiği kadın haklarının yüzde 3'ünü Hıristiyanlık ve Musevilik'te bulamazsınız. Yahudilerde kadınların ibadethanelere girmesi bile caiz değil. Hz. Meryem'e Yahudilerin yaptıkları ortada. Bizde kadınlar imam olamazlar" diyen Doç. Dr. Nedim Urhan, "Erkeklere namaz kıldıran bu kadınlar, bununla İslâm'da reform yaptıklarını ileri sürüyorlar. Böyle bir şey söz konusu değil. İslâm'ın kendisi zaten reform. Yorumda samimi olmak lazım. Yorumda samimi olmayan bu kadınlar, yapmak istedikleri yerde yıkıyorlar" dedi. |