Papa İkinci Jean Paul, dün gece Vatikan’ın resmi açıklamasındaki ifadeye göre, ‘İsa’nın açtığı kapıdan içeri girdi. Vatikan’da şimdi Papa’nın o kapıdan içeri girmesinden sonra yeni Papa’nın seçilmesi için günler boyu devam edecek olan yoğun bir koşuşturma yaşanacak.
Derken, kardinallerin en yaşlısı yeni Papa’nın ayıptır söylemesi, testislerini muayene edecek ve Latince ‘Duo testis bene benedata!’ yani ‘İki adet testisi var, uygundur!’ diye müjde verip yeni ruhani liderin ‘erkekliğini’ ilán edecek... Bu ádet tááá 9. asırdan buyana sessiz-sadasız uygulanıyor ve uygulanmasının sebebi de 853 yılında Joan adında bir kadını erkek zannederek Papa seçen ve Joan’ın áyin sırasında doğuruvermesiyle allak bullak olan Vatikan’ın yeni Papa’nın ‘erkekliği’ konusunda kendisini garantiye almak istemesi...
PAPA İkinci Jean Paul, dün gece Vatikan’dan yapılan resmi açıklamaya göre ‘İsa’nın açtığı kapıdan içeri girdi.’
Şimdi Aziz Petrus’tan buyana İsa’ya vekálet eden 265. Papa’nın devri kapanacak ve Vatikan’da önümüzdeki günlerde 266. Papa’nın seçilebilmesi için gayet yoğun bir koşuşturma, kulis ve siyaset yaşanacak.
Kardinallerin yeni Papa’yı nasıl seçecekleri, belki de haftalar boyu devam edecek olan bu seçim sırasında fildişi sandıklardan renkli dumanlara kadar varan hangi sembollerin kullanılacağı, bu sembollerin ne anlama geleceği ve seçim sonrasında ne gibi merasimlerin yapılacağı konusunda gazeteler ve TV’ler önümüzdeki günlerde bol bol ayrıntılı haberler verecekler. Dolayısıyla burada bu ayrıntılara temas etmeyeceğim.
KADIN KORKUSU
Ama, Vatikan’da yapılacak olan seçimler ve merasimler sırasında sessiz sadasız uygulanacak ve çok büyük bir ihtimalle sözü hiç edilmeyecek olan bir başka ayrıntı var: Kardinallerin en yaşlısının, yeni seçilecek olan Papa’nın -ayıptır söylemesi- testislerini muayene ettikten sonra Latince ‘Duo testis bene benedata!’ yani ‘İki adet testisi var, uygundur!’ diye müjde verip yeni ruhani liderin ‘erkekliğini’ dünyaya ilán edecek olması...
Bu biraz fazla garip görünen muayenenin sebebi, yaşını başını almış kardinallerin Papa’nın bir tarafını merak etmeleri değil, Papalık tahtına oturan kişinin ‘erkekliğinden’ emin olmaya mecbur bulunmaları. Bu mecburiyet, tááá 11 asır öncesinden kaynaklanıyor. Muayenenin gerisinde, 853 yılında Joan adında bir kadını erkek zannederek ‘Sekizinci John’ unvanıyla Papa yapan ve kadın Papa’nın áyinin ortasında doğuruvermesiyle allak bullak olan Vatikan’ın aynı hataya bir daha düşmeme ve Papa’nın cinsiyeti konusunda kendisini garantiye arzusu var.
İşte, kadın Papa Joan’ın macerası:
Joan, Almanya’da yaşayan bir İngiliz misyoner ailenin kızıydı. Yakınları, onun ‘Gilberta’ yahut ‘Jutta’ diye de çağırıyorlardı. 12 yaşına geldiğinde erkek elbiseleri giyiyor ve erkek çocuk gibi davranıyordu. Atina’da din ve felsefe öğrendikten sonra Roma’ya gitmiş, ne yaptıysa yapmış, 853’te ölen Dördüncü Leo’dan sonra kendisini Papa seçtirmeyi başarmış, ‘Sekizinci John’ adını almış ve iki sene beş ay dört gün boyunca Papalık tahtında oturmuştu.
SOKAKTA DOĞURDU
Kadın Papa’nın, gelişi gibi gidişi de garip oldu. Hizmetkárlarından biriyle, bir iddiaya göre de Roma’ya hákim olan imparatorun oğluyla ilişkisi vardı ve hamile kalmıştı. Hamileliğini dokuz ay boyunca gizlemeyi başardı ama doğum zamanı yaklaşıyordu ve 855 yılında Aziz Petrus Kilisesi’nin dışında kortej halinde yapılan bir áyin sırasında, sokakta doğuruverdi! Kardinaller hem Joan’ı hem de yeni doğmuş çocuğunu hemen oracıkta taşlayıp öldürdüler.
Joan’ın ismi daha sonra papalar listesinden de silindi. Ama, ondan 17 sene sonra tahta geçen ve ‘John’ adını almak isteyen bir başka Papa, ‘Dokuzuncu John’ olduğu takdirde sekizincisinin adı listelerden çıkartıldığı ve dolayısıyla da ‘John’ların sıralamasında eksiklik görüleceği için Vatikan’ın yüzkarası sayılan kadın papanın adının başındaki sayıyı almak zorunda kaldı, ‘Sekizinci John’ oldu ve böylelikle sıralamanın da namusu kurtarıldı!
Vatikan, Joan’ın unutulması için elinden geleni yaptı fakat bazı kilise mensuplarının hadiseyi tarihlere kaydetmelerine bir türlü máni olamadı. Joan’ın macerasını, önce 11. asırda yaşayan Martinus Scotus adında bir rahip yazdı. Martinus’u 12. asır kilise tarihçisi Gemiorslu Siegebert takip etti, ondan bir yüzyıl sonra yaşamış olan tarihçi Martinus Polonus da ‘Cronikon Pontificum en Imperatum’ yani ‘Papaların ve İmparatorların Tarihi’ isimli eserinde hadisenin bütün ayrıntılarını anlattı.
İKİ ADET TESTİSİ VAR!
Yeni seçilen Papa’ya testis muayenesi yapılmasına, Vatikan’da yaşanan işte bu Joan macerasından sonra başlandı. Papa, eski dönemlerde seçimden hemen sonra altında yuvarlak bir delik bulunan bir tahtırevana oturtulur, omuzlar üzerine alınan tahtırevanla Roma caddelerinde dolaştırılırken kardinallerden biri elini delikten yukarıya uzatır ve Papa’nın bir tarafını kontrol ederdi. 16. asırdan sonra yeni seçilen Papa’nın kortejle caddelerde dolaştırılmasından vazgeçilince de, bu málum kontrol işi kilisede yapılır oldu.
Vatikan, asırlar öncesinin kroniklerinde açıkça anlatılmasına rağmen ‘Sekizinci John’ adında iki ayrı Papa’nın varlığını ve birincisinin kadın olduğunu kabul etmiyor ve Joan hakkında söylenenleri yalanlıyor. Kadın Papa Joan resmen mevcut olmamasına rağmen ondan kaynaklanan testis muayenesi ise hálá uygulanmakta ve Kardinaller Konseyi’nin en yaşlı mensubu, meslekdaşlarına birkaç hafta sonra yine ‘Duo testis bene benedata!’ yani ‘İki adet testisi var, uygundur!’ diye bağıracak...
Kendini erkek diye yutturan kadın Papa’yı taşlamışlardı
KADIN Papa Joan, kortejle beraber Aziz Petrus Kilisesi’nden çıkıp caddelerde ilerlediği sırada doğuruvermiş ve bu doğum tarihçilerin yazdıklarına bakılırsa son derece zor, acılar ve çığlıklar içerisinde olmuştu.
Kardinaller ve kortejde bulunan papazlar, Joan ile yeni doğmuş çocuğu hemen oracıkta taşlayıp öldürdüler, öldüğü yere gömdükten sonra üzerine mermerden bir plaket koyup plaketin hemen yanıbaşına da bir anne ile çocuğunu gösteren bir de heykel diktiler. Asırlar boyunca duran plaket ve heykel, Joan’dan geriye bir iz kalmaması için 16. yüzyılın sonlarında yaşayan Papa Beşinci Pius’un emriyle kırdırıldı, bu arada Papalık Arşivi’ndeki kayıtlar da imha edildi ve Joan’ın adı sadece macerasından bahseden tarih kitaplarında kaldı.
Evlenmesi yasak olan Papa, torununu kardinal yapmıştı
PAPALAR tarihi son derece enteresan olaylarla doludur. Siyasetle uğraşan, iktidar için oluk gibi kan döken ve hatta bize karşı Haçlı Seferleri’ni bile başlatan Papalar’ın yanısıra Katolik doktrini uyarınca kadınlarla ilişkiye girmeleri yasak olmasına rağmen aşklarıyla ve gayrımeşru çocuklarıyla tarihe geçmiş Papalar da vardır.
İşte, bu Papalar’dan bazıları:
Üçüncü Sergius 904’te papa oldu ve yedi yıl tahtta kaldı. Papa’nın Marozia adında 16-17 yaşlarında bir sevgilisi ve bu sevgilisinden de gayrımeşru bir oğlu vardı. Marozi’nın annesi Theodora, sevgilisini 914 yılında ‘Onuncu Jean’ unvanıyla Papa seçtirmeyi başardı; Sergius’un gayrımeşru oğlu da 931’de ‘Onbirinci John’ olarak Papalık tahtına oturdu.
Sergius’un gayrımeşru oğlu Onikinci John, Papa olduğu sırada henüz 18 yaşındaydı. Sekiz yıl devam eden papalığı sırasında babasının metresiyle büyük aşk yaşadı, yeğenleriyle ilişkiye girdi ve kendisini eleştiren bir papaz yamağının cinsel organını kestirdi. 963 Kasım’ında Roma’daki Aziz Petrus Kilisesi’nde biraraya gelen 50 kadar kardinal, Papa’yı kutsal kavramlara saygısızlıkla, makamını satın almakla, yalan yere yemin etmekle, cinayetle ve zina ile suçlayıp papalıktan azlettiler.
Sekizinci Innocent 1484’te Papa seçildiğinde biri kız, diğeri erkek iki gayrımeşru çocuğun babasıydı. Innocent’in 1492’de yerini alan ve Borjia ailesinin mensubu olan Altıncı Alexander ise dört çocuk babasıydı ve dünya cinayet tarihinde çok önemli bir mevki edinmiş olan Sezar ile Lükres Borjiya, Alexander’ın çocuklarından sadece ikisiydi.
Çoluk-çocuk sahibi papalar sadece bunlardan ibaret değildi. 1523’te papa olan Yedinci Clement’in hem kendisi gayrımeşruydu, hem de sevgilisinden bir oğlu olmuştu. Üçüncü Paul’un dört oğlu ve iki erkek torunu vardı, üstelik henüz 20 yaşına bile basmamış olan torunlarını kardinal yapmıştı. Dördüncü Pius ise sadece üç çocukla yetinmişti. |