Birçok ülkede yas var. Papa’nın ardından ağlıyorlar. Bizde, gerçi Papa’nın karşılığı olan bir Din Lideri yoktur ama Din Âlimleri’nin bile kıymeti bilinmez. Cuma namazına giden futbolcu’yla dalga geçilir. Ramazan küçümsenir. Oruç eleştirilir. Sadece dini vecibeler değil, gelenekler de rafa kalkmıştır. Arada reformistler güya atak yaparlar ama biliniz ki reform’dan ziyade ekzantrik olmak için. Yâni, paçalarımızdan ayıp akmaktadır. * Batı insanının inanç dünyası çok sağlam. Futbolcusu haç çıkararak maça başlar. Astronotu, uzaydan gelir gelmez ruhani lideri ziyaret eder. Doktoru, mühendisi, mimarı, garsonu, terzisi, tezgâhtarı, kasiyeri, patronu, işçisi, kim varsa hepsi, Noel günü paydos edip ailesiyle beraber olur. Sokaklarda taksi bulamazsınız. İn cin top oynar. Medeniyetin inançla bütünleşmesi, oralarda kimseyi rahatsız etmiyor. Kimse kimseye gerici, yobaz falan demiyor. Elbet din devleti diye bir kaygıları yok ama dinî inançların bu kadar sağlam olması, herhalde ahlâk’a katkıda bulunuyor. Bir de Türkiye’ye bakın. Ahlâksızlıktan geçilmiyor. * Batı meraklısı değilim. Ama bu tarafları beni hayrete düşürmektedir. Duygusu, hatta sevgisi bu derece zayıf Batı İnsanı, nasıl oluyor da inançlarına böyle sımsıkı sarılıyor? Anlayamıyorum. Buna karşın, duygusu ve sevgisi bu derece kuvvetli Türk insanı, nasıl oluyor da bütün ilericiliği inançsızlıkta arıyor? Papa’nın ardından bunları düşünüyorum sevgili okuyucular. Siz de düşünün. |